Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyükler asla bulamadıkları bir mutluluğu boş yere aramakla vakit kaybederken çocuklar mutluluğu avuçlarının içinde filizlendirirdi.
Modern silahlı ve parlak üniformalı Nazileri görüyoruz. Ve onların güçlü, hatta yenilmez olduğuna inanıyoruz. Hayır, hayır, hayır. Kendinizi kandırmayın; o parlak üniformaların içinde hiçbir şey yok. Boş bir çerçeve gibi. Hiçbir şey. Biz dıştan parlamakla ilgilenmiyoruz, biz içten parlamak istiyoruz. İşte bu yüzden kazanacağız. Bizim gücümüz üniformada değil, inançta, gururda ve kararlılıkta yatıyor.
Reklam
Edebiyatın yaptığı şey, gece yarısı bir dağ başında yakılan kibritle eşdeğerdir. Bir kibrit çok az ışık verir ancak çevrenin ne kadar karanlık olduğunu görmemizi sağlar.
Bütün diktatörlerin, tiranların ve baskıcı liderlerin hepsinin de ortak özelliği şuydu; Daima bir hışımla kitapların peşine düşmüş, bunların son derece sakıncalı olduklarını düşünmüşlerdi.
Bir yerlerde bekleyenin olması, gece dağ başında yakılan bir kibrit gibiydi. Belki bütün karanlığı aydınlatmıyordu ama eve dönüş yolunu gösteriyordu.
Sayfa 387Kitabı okudu
Reklam
Akıl hastanesine kapatılırsan başına gelebilecek en kötü şey aklının başında olmasıydı.
Sayfa 235Kitabı okudu
“Google can bring you back one hundred thousand answers. A librarian can bring you back the right one.(Google yüz bin cevap sunabilir. Ama bir kütüphaneci size doğru cevabı geri verir.) Neil Gaiman”
Sayfa 51
İnsanlığın kendi gölgesine yetiştiği bu karanlık yerde kitapların varlığı, kelimelerin makineli tüfeklerin sesini bastırdığı, daha az kederli, daha güzel zamanların işaretiydi. Çoktan yitmiş bir çağın.
53 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.