Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma

176 syf.
·
Puan vermedi
Sıkıntılı süreçlerde rehber olacak, yalnız olmadığınızı hissettirecek denemelerle dolu bir kitap... Neredeyse her satırın altını çizdiğim için alıntı paylaşmamayı tercih ettim. İnsana neden insan olduğunu açıklıyor ve günümüzdeki gereksiz hız karşısında bize bir farkındalık sunuyor. "Kendimizin ne kadar farkındayız?" konusunu düşünmeye sevkediyor. Kendisini sevdiğim kitaplar kategorisine aldım bile.
Belki de Üzülmeliyiz
Belki de ÜzülmeliyizAhmet Murat · Profil Kitap · 20171,045 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Şimdiye kadar okuduklarım içinde en beğendiğim kitaplardan biriydi. Yaşadığımız coğrafyanın tarihini ve bugünü bugün yapan etmenleri anlatıyor. Okudukça içinde bulunduğumuz durumun sebeplerini daha iyi anladım. Hem ülkemiz hem komşu ülkeler açısından neler yapılması gerektiği de güzelce anlatılmış.
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,702 okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bu kısacık hikayede birçok ders saklıydı belki de. Ama benim en dikkatimi çeken cesaret konusu oldu. Korkak bir insanın aslında ne kadar bencil olabileceğini ve bencilliğinin ne kadar düşüncesiz sonuçlara yol açabileceğini anlatmış bu kitap. İnsanın kendini ve sevdiğini kandırması ne kadar da kolay oluyor aslında. Bunun için birkaç tane akla yatkın cümle bulmak yeterli. Cengiz Aytmatov her zaman yaptığı gibi yine savaşın geride kalanlar için ne anlam ifade ettiğini çok güzel anlatmış. İnsanın sevdiklerinden ayrılıp kalbi elinde, her an bir şey olacak mı korkusu ile yaşaması ne demek yine çok güzel özetlenmiş. Ana karakterlerin yanı sıra Totoy karakterinin her şeye rağmen güçlü duruşuna, çocuklarıyla yaşadığı zorluklara da yer verilmiş. Toprak Ana kitabına yakın diyebileceğim kadar çok sevdiğim bir kitaptı.
Yüzyüze
YüzyüzeCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20183,804 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Bu kitabı birçok kişinin merak ettiğini ve okuma listesine eklediğini fark edince bir inceleme yazmak istedim. Öncelikle Emrah Safa Gürkan'ın okuduğum ilk kitabı. Hatta daha önce yazarın herhangi bir videosunu da izlemedim. Tarzı alışılmışın dışında ve bana göre standart kişisel gelişim kitaplarından farklı. Kitapta rutin olarak yaptığımız
Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri
Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın KökenleriEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 20221,752 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Küçük Prens her zaman benim en sevdiğim kitaplardan biri olmuştu. Ancak sebebini son zamanlarda unutmuşum. Tekrar hatırlamak için tekrar okudum ve fark ettim ki yüz kere daha okusam yine hiç sıkılmadan okurmuşum. Her sözü altın değerinde bir kitap bana göre. Çocukların dünyasından büyüklere sitem eden büyüklere yazılmış bir mektup belki de. Tarihlerle, saatlerle, parayla, yaşlarla kısacası sayılarla kafayı bozmuş biz insanlara bunun ne kadar anlamsız olduğunu anlatıyor. Zamanın sayılara sığdırılamayacak kadar değerli ve özel olduğunu hissettiriyor insana. Bu kitap hakkında hep "Çocuk kitabı ama asıl büyükler okumalı" deniyor ya bence öyle değil. Büyükler olarak bizler bir saat içinde okuduğumuz, izlediğimiz, yaşadığımız ne varsa unutuyoruz. Motive edici film izleyip ertesi günün akşamında uyanıyoruz. Bu kitabı çocuklar okusun ki ilerde nasıl insanlar olmamaları gerektiğini erkenden anlasınlar. Çünkü maalesef biz büyüdük. Neden bu kitaba hayran olduğumu bir kez daha anladım. Bin sayfa olsa yine de sıkılmazdım ama güzel şeyler erken son buluyor. Umarım Küçük Prens çiçeğinden hiç ayrılmamıştır. :)
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236bin okunma
Reklam
185 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Kitabı okurken yazarını bilmeseniz bile "Bu kitap Mustafa Kutlu'nun" diyebileceğiniz bir hikaye kitabı daha... Yazarın her zamanki kendisine has özelliği olan betimlemelerle dolu bir hikaye diyebiliriz. Okurken yine günlük konuşma dilinde sanki karşıdaki biriyle sohbet ediyormuşuz gibi hissettiriyor. Koskoca bir mahalledeki herkesin geçmişine ufaktan değinip hepsinin yolunu bir yerde kesiştiriyor. Dışarı çıktığımda özellikle de kalabalık yerlerde bazen oturur etrafı gözlerim. Her insanın ayrı hikayesi vardır. Hepsinin dertleri, sevinçleri, hüzünleri, umutları vardır. Mustafa Kutlu'nun kitaplarında sanki anlattığı mahallede bunu yapıyormuşum gibi hissediyorum. Herkesin acılarına, mutluluklarına ortak oluyoruz. Bu kitapta da aynı şekilde birçok kişiyi okudum. Hikayesi birbirinden farklı olan ancak hikayelerinin bir kısmı kesişen bir pazar ahalisi anlatılmış. Samimiyet, yardımseverlik, çalışkanlık gibi kavramlar bu pazarın insanlarına bence çok yakışmış.
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,511 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum üçüncü kitabı. Genel olarak düşüncemi söylemem gerekirse çok beğendim. Normalde kitaplara belli bir alışma süresi olur. Genelde elli yüz sayfa geçince olayları anlamaya başlıyor ve kitaba alışıyorum. Ancak bu kitapta ilk sayfalardan itibaren olayları merak etmeye başladım. Olay örgüsü ve karakterler çok canlı ve uyumluydu. Kitaptaki konu İngilizlerin Burma'da hakimiyet kurması ve yerel halkı köle olarak görmeleri üzerine kurulmuştu. George Orwell yine iç karartıcı bir tarzda anlatmış ancak bu sefer tamamen gerçek olaylar diyebileceğimiz olaylar işlenmiş. Okudukça sürekli evet hem tarihte hem de şimdi birileri bir yerleri fethetti ve kendisini üstün gösterdi dedim. Kendisinin en sevdiğim kitabı Hayvan Çiftliği olsa da bu kitap da benim için sevdiğim bir eser haline geldi. İyi okumalar...
Burma Günleri
Burma GünleriGeorge Orwell · Can Yayınları · 20043,153 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitapta üç ana karakter var. Bunlar kitabın sonunda detaylarıyla tanıtılmış. Kitap boyunca bu karakterlerin diyaloglarını okuyoruz. On günlük bir Türkiye turu süresince başlarına gelen olaylara da yer verilmiş. Benim için hem bir gezi yazısı hem de bir psikolojik eleştiri kitabıydı. Yazar ve diğer karakterler sık sık Türkiye'nin toplumuna yönelik eleştirilerde bulunmuş. Beni rahatsız eden kısım ise tüm bu eleştirilerin doğru olmasıydı. Herhangi bir sokakta yürürken bile görebileceğiniz empatiden yoksunluk, saygısızlık gibi kavramlar kitapta çokça yer bulmuş. İçimden tüm bu yanlışları teker teker elimle düzeltmek geldi. Ancak kitapta da bahsedildiği üzere tüm bu sorunlar toplumun fertlerinin önce farkında olmasıyla düzelme sürecine girebilir. Hiç sıkılmadan, severek okudum. Birçok insanın içsel dünyasına yolculuk yaptım. Kitap bittiğinde gördüğüm şey ise asıl yolculuk yaptığım yerin kendi iç dünyam olduğuydu. Çünkü toplumu düzeltmek istiyorsak önce kendi yanlışlarımızı doğruya çevirmek gerekiyor ve bu kitap da bunu bize hissettiriyor.
Korku Kültürü
Korku KültürüDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20171,189 okunma
552 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Roman tarzında yazılmış İslami konulu bir kitap... Kitap adından da anlaşılacağı gibi bir sokağı merkez alarak yazılmış. Özellikle ilk yüz sayfadan sonra olaylar hızla gelişiyor ve bir anda kendinizi kaptırmış buluyorsunuz. Anlatımda sık sık eski Türkçe kelimeler kullanılmış ancak bunlar kitabın sadeliğini bence etkilememiş. Olay örgüsünün farklılığı ve sonlara doğru yaşananlar insanı etkileyecek türdendi. Tüm bunların yanında kitapta rahatsız olduğum çok fazla kısım vardı. İlk sayfalarda daha çok olmakla birlikte kitabın genelinde mini etekli kızları sürekli çok kötü göstermesi veya üniversiteye giden her kız bozulur imajı oluşturması beni ciddi anlamda rahatsız etti. Kitaba baktığımızda tesettürlüler ve erkeklerin bir çoğu melek gibi tasvir edilirken açık kızlara hiç hoş olmayan yakıştırmalar yapılmıştı. Bunun yanı sıra aynı paragrafların kitabın içinde sık sık kullanıldığını görmek de akıcılığını azalttı bana göre. Yine de en severek ve merakla okuduğum kitaplardan biriydi...
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115,9bin okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Kitap bir araştırma kitabı. Birçok farklı yaşanmış olay anlatılmış. Okurken içimden kitaptaki o çocuklara sarılıp "Ben sana inanıyorum, artık güvendesin" demek geldi. Benim için okumak bile bu kadar zor gelmişken o çocukların neler yaşadığını düşünmek bile istemedim. Hassas biri olmamama rağmen beni çok etkiledi. İlerde mesleğim gereği bu olaylarla karşılaşacak olmak da beni gerdi diyebilirim. Her zaman başkalarının acısını yüreğimde hisseden biri oldum, belki bunun da etkisi vardır. Sonuç olarak hayatım boyunca devam edemediğim bir kitap olmuştu. Her şeye rağmen devam edip bitirdiğim ikinci kitap da bu oldu. Keşke bu tür gerçekler daha çok anlatılsa da insanlar daha bilinçli olabilse. Bu kitapla tanışmama vesile olan yer burasıydı. Geçen hafta bir paylaşımda görmüştüm.  Kim olduğunu hatırlayamasam da kendisine çok teşekkür ederim. Keyifli okumalar...
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Rus edebiyatının yapıtaşlarından bir 19. yüzyıl eseri... Karakterlerin hepsi ayrı bir dünyaydı. Bu eser bizim yüz yıl önceki ilk romanlarımıza da bariz şekilde benziyor. Evin başında ilkelerine bağlı, zamanın değiştiğini kabullenmekte zorlanan dobra bir aile babası bulunuyor. Eşi ise, aman tadımız kaçmasın, modunda eşiyle evin diğer fertleri arasında köprü konumu görüyor. Evde aynı zamanda eğitimli -her ne kadar yarıda bırakmış da olsalar- gençler de var. Asıl sorun da bu kişilerin eğitimli olması. Babalarına göre eğitimli olmaları onları kendilerine yabancı yapıyor. Kavgalar da genelde bu sebeple çıkıyor. Benim en sevdiğim karakter Nil' di. Zaten yazarın da bu tiyatro oyununu Nil karakteri üstünden oluşturduğu çok açıktı  Gururu, cesareti, güçlü duruşu beni kendine hayran bıraktı. Kitaptaki bir cümle de beni çok etkiledi: "Hem bir işin içinde sevgi varsa kutsaldır sanırım."  Sevginin zamana bakmadan yaşandığını, kuşak farklarının veya herhangi bir şeyin sevgiye engel olamadığını anımsattı bana. Tüm karakterleri okumak çok güzeldi. Hepsinin aslında kendi penceresinden bakıldığında ne kadar haklı olduğunu fark edebilirsiniz. Hiç çekinmeden dostlarıma önereceğim bir kitap oldu benim için.
Küçük Burjuvalar
Küçük BurjuvalarMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,495 okunma
800 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Kitapta birçok bölüm vardı. Hunlardan Osmanlı' ya askeri teşkilat anlatılmış. Ara ara denk geldikçe tüm bölümleri okudum. Özellikle Köktürk kısmı açıklayıcı ve bilgilendirici geldi. Bunun dışında kitaptaki resimleri ve eski belgeleri de incelemek çok zevkliydi. Genel olarak ağır, akademik bir kitap gibi geldi. Ama askeri teşkilatlara ilgi duyan birisi için kapsamlı bir çalışma olmuş.
Hunlar'dan Günümüze Türk Askeri Kültürü
Hunlar'dan Günümüze Türk Askeri KültürüKolektif · Kronik Kitap Yayınları · 201992 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap dört bölümden oluşuyor. Dördü de dört mevsim ismi. Bir adamın çocukluğundan kopup gelen diğer insanlardan farklı tarzı ve hep bulacağına inandığı o kadını arama mücadelesi anlatılıyor. Aradığı kadın da onu arıyor ve aslında birbirlerini bulduklarının farkında değiller. Bu olay aslında aradığımız çoğu şeyin gözümüzün önünde olduğunu hissettiriyor. Kitap okuduğum tarzın dışındaydı. Genellikle diyalogların kimlere ait olduğunu zor anladım. Geçişler keskindi. Ara ara mektup, günlük gibi yazıların da eklenmesiyle çok zengin bir kitap olmuş. Tüm karakterlerin üstünde bir pencereden olayları görebiliyoruz. Aslında benim sıkıldığım bir kitap olacağını sanıyordum ama okuduğum için en mutlu olduğum kitaplardan biri oldu. Bu yüzden genel olarak herkesin bir şekilde sıkılmadan okuyacağına inanıyorum.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Sadece 77 sayfa olan ama yüzlerce sayfalık ağırlığı üzerinizde hissettiren bir roman... Önsözü başında uzunca bir yer kaplamış. Bence kitapla bir bütündü ve önsözünden bile ayrı bir kitap çıkabilirdi. Adından da anlaşılacağı üzere bir idam mahkûmunun ölüme giderken hissettikleri anlatılıyor. Kitaplarla empati kurabilen bir okuyucuysanız okurken "Ben de olsam bunları bunları yazardım" diyebilirsiniz. Ne zaman bir suçlu olacağımız veya ne zaman bir ölü olacağımız belli değilken kendimizi hep hayatı boyunca masum kalacak ve ölmek için yaşlanmayı bekleyecek insanlar olarak görürüz. Ama aslında hepimiz giyotin ucundaki insanlarız. Kitapta da tüm bunları giyotinin ucundaki insanın gözünden okuyorsunuz...
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap biraz karışıktı. Yazar iskelet halinde bir kitap sunup bizden kanlı canlı bir insan tasavvur etmemizi istemiş. Her bölümde farklı kişilerin perspektifinden bir olayın parçalarını okuyoruz. Kitapta tüm dünyayı görmemiz mümkün. Kahramanlarımız bazen Kabil'de bazen Paris'te bazen de Afrika'da ortaya çıkıyor. En hoşuma giden yönü de buydu. Evrensel ve her insanın sahip olduğu duyguları okuyorsunuz. Yazarı eleştirmek haddim olmasa da bu kitapta ana olaya daha çok yer verilmesini isterdim. Sanki giden yıllar benim ömrümü eksiltmiş gibi hissettim. Ve anladım ki hem zamanın içinde hem de dünyanın içinde bir pirinç tanesi kadar bile hükmümüz yok.
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202235bin okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Cemil Meriç... Bilgili bir fikir adamı... İçinizden kopup gelen cümlelerle nesir yazıyor. Okuduğum tek eseri buydu. Pandemi çıkmasaydı bu sene tüm eserlerini bitirmek istiyordum. Kitabı ikinci kez okuyuşum. Bu tür eserleri her kafanıza estiğinde okumanız gerekir. Çünkü okyanus gibidir ve her daldığınızda farklı bir cevher sizi bulur. Bu kitapta da öyle oldu. Bölünmeye karşı birleştirici bir tavır sergilemiş Cemil Meriç. Düşünceleriniz bağdaşmasa bile hak veriyorsunuz. "Evet gerçekten bu benim ülkem" diyorsunuz. Üstelik kitabın yazılışı üstünden uzun yıllar geçmesine rağmen... Değişmiyoruz. Yarım asır önce sağ sol diye bölünen insan ne yazık ki günümüzde de bölünecek bir şeyler buluyor. Umarım bir gün bu tür eserlerin birleştirici gücüyle ortak bir payda yakalayabiliriz.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
Reklam
377 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap on bölümden oluşuyor. Genel olarak örneklerle süslenerek akılda kalıcı bilgiler verilmiş. Hukukçular veya bu alana ilgi duyanlar dışındaki kişilerin sıkılabileceği bir kitap olduğunu hissettim okurken. Yer yer beni de sıkan kısımları oldu. Kitabın beşinci bölümü yani Kant ile ilgili bölümü en çok ilgimi çeken kısmıydı. Felsefi olarak da birçok bilgi edindim. Beğenerek okuduğum bir kitaptı.
Adalet
AdaletMichael J. Sandel · Eksi Kitaplar · 2017450 okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Beklediğimden fazla etkileyici bir kitaptı. Yazarın okuduğum ilk kitabı olduğu için zaman zaman noktalama işaretlerinin yetersizliği beni yordu. Cümleler düzensizdi. Ama çok kısa sürede bu duruma alıştım ve olay örgüsüne kapıldım. Kitapta dikkatimi çeken konulardan biri herkesin isimsiz olmasıydı. Doktor, doktorun karısı, şaşı gibi unvanlarla anıldı tüm karakterler. Gerçi kitapta öyle bir dünyadan bahsediliyor ki zaten isimler gereksiz diyebilirsiniz. Körlüğü yarı ölüm olarak niteleyen yazar insanın zorlu durumlarda ne kadar vahşi bir yaratığa dönüşebileceğini gösteriyor. Modern dünya ile tek bağlantıları gözleri olan bu insanlar gözlerini kaybettikten bir süre sonra ilkel çağlardakinden daha korkunç yaşam sürüyor. Bu da gösteriyor ki aslında her insanın içinde bir yerlerde o ilkellik hâlâ gizini sürdürüyor. Özetleyecek olursam kitap benim için bir felsefe kitabıydı. Düşünmeye sevk eden birçok cümleyi barındırıyordu. Bence insanları canavarlaştıran şey körlük değil ne zaman biteceği belli olmayan körlüktü. Tıpkı salgın hastalığın ne zaman biteceğini bilmemek gibi...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim" der Cemil Meriç. Haksız da sayılmaz. Kitap bir disiplin kitabı. Bana göre kişisel gelişimin zirvesi bu kitap. Cümlelerin birçoğunda 'bu benim hayatım' diyorsunuz istemsiz. Yabancı bir yazarın olmasına rağmen sıklıkla kendi ülkenizi görüyorsunuz satırlarda. Hayata, çalışmaya, yaşamaya dair her şey yazıyor ve insanı harekete geçiriyor. Üçüncü okuyuşum olmasına rağmen her okuduğumda farklı bir noktası gözüme çarptı. Kitaptan bir cümleyle son veriyorum "Pascal'ın dediği gibi ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir."
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201829,1bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Çehov'un kitaplarını okumaktan hep kaçmışımdır. Çehov tarzı yani durum hikâyelerinin beni sıkacağını düşünürdüm. Hiç beklediğim gibi olmadı. Kitap 68 sayfa ama 400 sayfalık birikimi hissedebiliyorsunuz. Anlatımı akıcı, felsefi konuşmalar insanı düşünmeye sevk ediyor. Neredeyse her sayfadan en az bir alıntı çıkarabiliyorsunuz çünkü kitabın tümü güzel konuşmalar ve tasvirlerle donatılmış. Okurken aklıma birkaç soruyu getirdi. Ya deliler haklıysa? Yani ya dünya aslında delilerin dedikleri gibiyse ve biz tamamen yanlış görüyorsak? Bu durumda asıl deli biz oluyoruz sanırım. Kendimizi deli sanmamamızın nedeni çoğunluk olmamızdır belki de. Sürü psikolojisine uyup ayak uyduruyor olabiliriz. O zaman deliler deli değil sadece farkındalar diyebilir miyiz? Ne diyebileceğimizi herkes farklı yorumlayacaktır. Ama bildiğim bir şey varsa bu kitap sizin de aklınıza birçok soruyu getirecek ve üstüne düşünmenizi sağlayacak...
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,3bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitabın başından beri olay örgüsü gayet akıcıydı. Hiç sıkmıyor ve olayın içine çekiyor. Zülfü Livaneli'nin tarzını Ahmet Ümit'in tarzına benzetiyorum. Ama tabii ondan farklı olarak merkeze bir cinayet almadan gizemli olaylar çözülüyor. Kitapta dört farklı kadını ve sekiz farklı kimliği görüyoruz. Savaşlar sonucunda oluşan yıkımı, zarar gören insan hayatlarını ve bunlardan sonraki nesillere bile aktarılan hüznü okuyoruz. Kitapta çok sevdiğim noktalardan biri de Türkçenin kullanımı ile ilgili cümlelerdi. Bunun dışında katılmadığım çok fazla olay vardı ve tarihi gerçekliğe zıt düştüğünü düşündüğüm olaylar da vardı. Ara ara Maya'ya değil de abisine katıldığım konuşmalar oldu. Ne olursa olsun çok akıcı ve beğendiğim bir kitaptı. En beğendiğim sonlardan biriyle de bitti. Masal gibi bitti...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137bin okunma