Kitap iki bölüme ayrılıyor. Başlangıçta Nazi kampları ve orada yaşanan trajedinin boyutu, Yahudilerin hayatta kalma mücadelesi, insanın yavaş yavaş tüm değerlerini ve benliğini kaybetmesi ve insanoğlunun istediği zaman ne kadar zalim olabileceği anlatılıyor. Bu kısımları okumak akıcıydı ve roman tadındaydı. İkinci ve son kısım ise yazarın kendi çalışması olan logoterapiyi açıklaması, psikolojik analizleri üzerineydi. İkinci kısmı anlamakta ve okumakta zorlandım. Tam anlıyorum dediğim kısımda sanki başka bir konuya geçiliyor gibi geldi. Bunun sebebinin, zor bir konuyu ana dilinde anlatan bir yazarın yazısının başka bir dile çevrildiğinde, anlatılmak istenen şeylerin eksilmesi olarak yorumluyorum. Kelime çevirisine değil, yazarın ne anlattığının basit cümlelerle anlatılmasına ihtiyacım olduğunu düşündüm. Psikoloji gibi konularda çeviri yerine doğrudan Türk yazarları okumaya karar verdim. Genel manada kitap güzeldi. Bu alanda bana daha fazla okuma yapma ihtiyacı hissettirdi. İyi okumalar.