'Iı me semble absurde que les hommes veuillent paraitre autre chose que ce qu' ils sont.'
İnsanların olduklarından başkaymış gibi görünmek istemeleri bana anlamsız geliyor.
Japon sanatını incelediğimizde, son derece bilge, filozof görüşlü ve zeki bir insan görürüz...
Vaktini nasıl harcıyor bu insan? Yeryüzü ile Ay arasındaki uzaklığı ölçerek mi? Hayır. Bismarck’ın politikasını inceleyerek mi? Hayır.
Bir tek ot yaprağını incelemektir yaptığı... Ama, bu ot yaprağı, her bitkiyi, sonra mevsimleri, kırsal alanın çok çeşitli yanlarını, sonra da insan figürünü çizmeye götürecektir onu...
Ve böylece yaşamı geçer ve yaşam hepsini yapıp bitiremeyeceği kadar kısadır.
Kabul et şunu: Bu basit Japonların, doğanın ortasında sanki kendileri de birer çiçekmiş gibi yaşayan Japonların bize öğrettiği neredeyse başlı başına bir din değil mi? Bana öyle geliyor ki, Japon resmini inceleyen herkes çok daha neşeli ve mutlu oluyor. Gelenek ve göreneklerle dolu bir dünyada aldığımız tüm eğitime ve yaptığımız çalışmalara karşın doğaya dönmeliyiz bence.
...