Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama önce ruh derken neyi kastettiğimizi, ruhun zihinden farkını, ruhla zihnin bedenden farkını ve her üçünün zombiden farkını aydınlığa kavuşturmamız gerekecek.
Ölüm ve seks, ikisinden de felaket korkuyoruz, işte tam da bu yüzden onlarla ilgili bu kadar çok fıkra var.
Reklam
İyi ve kötünün ne olduğunu belirlemek etiğin alanına girer. Ayrıca etik, dini görevlilerin, uzman tayfasının ve ebeveynlerin boş durmasını engellemeye yarar.
Boş boş konuşma Freud.
Freud, anatomi kaderdir derken, kadın bedeninin yapısının toplumdaki rolünü belirlediğini söylemiştir. Tabii ütüyü kadınların yapması gereğini hangi anatomik özelliğe bağladığını bilemiyoruz...
Reklam
Bildiğinizi düşündüğünüz şeyleri bildiğinizi nasıl bilirsiniz? "Biliyorum işte!" yanıtını bir kenara koyduğunuzda geriye kalan epistemolojidir
"Kendi özgür irademize inanmak zorundayız, aksi durumda ahlâki sorumluluğumuza inanmak için temelimiz kalmaz, o zaman da ahlâki seçimlerimizin denetimimiz dışında olduğunu kabul etmek zorunda kalırız"
Tanrı belli bir dünyayı yaratmayı seçtiyse, bu sırada etrafta başka bir şey olmayacağından açıklama bizzat Tanrı'nın özellikleri arasında bulunmalıdır.
Reklam
Benim mantık seviyesi
"Filler neden büyük, gri ve kırışıktır?" "Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı."
Sayfa 25 - PdfKitabı okuyor
Tanrı şov peşinde
Yetmişine merdiven dayayan Thompson, daha uzun yaşayabilmek için yaşam tarzını tamamen değiştirmeye karar verir. Sıkı bir diyete başlar, koşar, yüzer ve güneşlenir. Üç ay içinde on kilo verir, göbeği on santim daralırken göğüs kafesi beş santim genişler. İyice dinçleşen ve bronzlaşan Thompson başarısını yepyeni bir saç modeliyle taçlandırmaya karar verir. Yeni saç modeliyle berberden çıkıp karşıdan karşıya geçerken bir otobüsün altında kalır. Son nefesini verirken, "Tanrım," diye haykırır, "nasıl yapabildin bunu bana?" Yukarından yanıt gelir: "Valla kusura bakma Thompson; tanıyamadım seni."
Sayfa 19 - PdfKitabı okuyor
İşte bu kadar kolay
Üç ihtiyar hafıza testi yaptırmak için doktora gider. Doktor ilkine sorar: "Üç kere üç, kaç eder?" "285!" der adam. Doktor endişeyle ikinciye döner:"Üç kere üç?" "Pazartesi!" diye bağırır ikinci ihtiyar. Doktor iyice endişelenir ve üçüncüye döner:"Peki, size de bir soralım. Üç kere üç, kaç eder?" "Dokuz," der üçüncü ihtiyar."Harika!" der doktor."Nasıl buldunuz bakalım?" "Kolay," der adam."Pazartesi'den 285 çıkardım."
Tam on iki yıllık terapimin ardından psikiyatrım bana, gözlerimi yaşlarla dolduran bir şey söyledi:"No hablo ingles"* *İngilizce bilmiyorum
1.096 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.