Hastalık taklidi, ünlü komedisi Hastalık Hastası’nda Molière
Hastalık taklidi, ünlü komedisi Hastalık Hastası’nda Molière (1622-1673) tarafından unutulmaz şekilde tasvir edilmiştir. Molière’in yarattığı ve sonradan “hipokondriyak” olarak adlandırılan hastalık hastası, hasta olmayı isteyen ve başkaları, özellikle de doktorlar tarafından hasta muamelesi görmeyi isteyen biridir. Kendini hasta diye tanımlayan Argan’a iyi göründüğünü söylemek evinde kabalık olarak karşılanır. Molière’in hastası din ile tıbbı birbirine karıştırarak, tıbba dinin gizemlerini yansıtması bağlamında bir kutsallık atfeder; açıktır ki o günlerde böyle bir karışıklık komedi malzemesi sunması açısından çok zengindi.
Sahte sanat sahtekârlıktır. Ama sahte hastalık hastalıktır,
Sahte sanat sahtekârlıktır. Sahte tanıklık yalancı tanıklıktır. Ama sahte hastalık hastalıktır, “tıpkı diğerleri gibi bir hastalık” denilerek resmen hükme bağlanan bir hastalık, yani “akıl hastalığı”dır.
Reklam
patolojik-bilimsel ölçütlere göre hastalık
Klasik, patolojik-bilimsel ölçütlere göre hastalık, tıpkı idrar gibi, beden tarafından üretilen bir üründür. Tersine, teşhis ise, tıpkı sanat eserleri gibi, kişiler tarafından üretilen bir üründür. Charcot ve Freud somatik patolojik hastalık ölçütünü terk ederek, bedenin gerçek tıbbî bozukluklarını (hastalıklar) “aklın” sahte psikiyatrik bozukluklarından (hastalık-olmayanlar) ayırt eden empirik-rasyonel temeli tahrip ettiler. Modern psikiyatri bu tahribatın zehirli yıkıntıları üzerine inşa edilmiş dev bir binadır.
Beynin bir hastalığı bir beyin hastalığıdır, akıl hastalığı değil.
Hastalıkları saptamak için kullanılan nesnel (yani biyolojik, kimyasal, fiziksel) testler, hastalıkların bedensel (somatik) fenomenler oldukları varsayımına dayanır. Buna göre, akıl hastalıklarının beyin hastalıkları olduğu iddiası, kendisiyle derin bir çelişki taşır: Beynin bir hastalığı bir beyin hastalığıdır, akıl hastalığı değil.
Akıl hastalıklarının varlığını saptamak ya da yokluğunu belirlemek
Akıl hastalıklarının varlığını saptamak ya da yokluğunu belirlemek için hiçbir nesnel yöntem olmadığından ve bir psikiyatrik teşhis kişiye geniş çaplı kişisel zararlar verme potansiyeline sahip damgalayıcı bir etiket olduğundan, “akıl hastasının psikiyatrik masumiyetini” kanıtlamadaki acizliği psikiyatriyi modern dünyada özgürlük ve sorumluluğa yönelik en büyük tehlikelerden biri kılmaktadır.
aksi ispatlanmadıkça sanığın suçsuz olduğu
Anglo-Amerikan çelişmeli hukuk sisteminde, aksi ispatlanmadıkça sanığın suçsuz olduğu varsayılır ve suçu ispat sorumluluğu suçlayana düşer. Psikiyatrik-tahkike dayalı [engizisyonel] “tıp” sistemindeyse, bu ilişki tersinedir: Akıl hastalığı tanısı konan kişi aksi ispatlanmadıkça deli varsayılır ve deliliğin aksini ispatlama sorumluluğu “deli” olarak töhmet altında bırakılan (genellikle aciz durumdaki) bireye düşer.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.