Mutluluğumdan yahut mutsuzluğumdan yana bir şikâyetim yok. Mutlu olduğum zamanlar daha dışa dönük oluyor, insanlarla çok şey paylaşabiliyorum. Hüzünlü olduğum zamanlarda içimin titreyişlerine kulak kesiliyor ve şiir yazabiliyorum. Her iki durumun da ilahi bir bağış olduğuna inanıyorum. Fazladan taşıdığımı söyledikleri beş on kilo ile aram gayet iyi. Kanser yaptığını bilsem bile günde beş altı sigara tellendirmeden edemiyorum. Bütün bunlar için ilaç almaya hiç niyetim yok. Aynen Thomas Szasz gibi düşünüyorum: Hayat çözülmesi gereken bir sorun değildir. Her gün olabildiğince akıllıca, olabildiğince bütün ve olabildiğince duyarlılıkla yaşanması gereken bir şeydir hayat. Katlanmamız gereken bir şeydir. Onun çözümü yoktur.
Mutluluğumdan yahut mutsuzluğumdan yana bir şikâyetim yok. Mutlu olduğum zamanlar daha dışa dönük oluyor, insanlarla çok şey paylaşabiliyorum. Hüzünlü olduğum zamanlarda içimin titreyişlerine kulak kesiliyor ve şiir yazabiliyorum. Her iki durumun da ilahi bir bağış olduğuna inanıyorum. Fazladan taşıdığımı söyledikleri beş on kilo ile aram gayet iyi. Kanser yaptığını bilsem bile günde beş altı sigara tellendirmeden edemiyorum. Bütün bunlar için ilaç almaya hiç niyetim yok. Aynen Thomas Szasz gibi düşünüyorum: Hayat çözülmesi gereken bir sorun değildir. Her gün olabildiğince akıllıca, olabildiğince bütün ve olabildiğince duyarlılıkla yaşanması gereken bir şeydir hayat. Katlanmamız gereken bir şeydir. Onun çözümü yoktur.
“Akıl hastalığı” denilen hastalıklar, başından beri, hekimlerin kendi uydurdukları varsayımsal hastalıklar için somatik belirtiler ya da belirleyiciler bulmaktaki başarısızlıklarının simgesiydi.
Bu bağlamda, belli bir davranış şablonunun bir hastalığın nedeni ya da sonucu olabilecekken, bizatihi davranışın ise tanım gereği bir hastalık olamayacağı ne kadar vurgulansa azdır.
Empirik bilime dayalı bir uzmanlık alanı olarak modern tıbbın doğum tarihi, genellikle, Alman patolog Rudolf Virchow’un (1821-1902) Fizyolojik ve Patolojik Histolojiye Dayalı Hücre Patolojisi adlı çalışmasının yayımlandığı 1858 yılı olarak kabul edilir.
Son olarak, resmen tasdik edilmiş teşhisler her türden yasal kovuşturmada delil yerine geçer ve tıbbî geçerlilikleri sorgulansa bile bu pek ender yapılır.