Tolstoy'un mezarı Bu dünyada insanı sadeliğiyle böylesine etkisi altına alan başka bir yerin olmadığı hemen hissediliyor. Ne Napoléon'un Paris'teki Invalides Katedrali'ndeki kırmızı mermerden lahdi ne Goethe'nin Weimar'da prensler kabrindeki tabutu ne de Shakespeare'in Westminster Manastırı'ndaki sandukası, burada, ormanın ortasında, rüzgârın fısıltılarını dinleyerek sessizce yatan isimsiz bu insanın mezarı kadar etkileyici.
Sayfa 250 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Tolstoy'un mezarı Buradan ister yazın, isterse kışın dikkatsizce geçen, bu toprak yığının dünyamızın en güçlü insanlarından birini içine almış olduğunu fark edemez... Ancak bu bilinmezlik, akla gelen her türlü mermer ve gösterişten çok daha duygulandırıcı, etkileyici.
Sayfa 250 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tolstoy'un mezarı -nulla crux, nulla corona- ne bir haç ne bir mezar taşı ne de birkaç kelime var üzerinde; burada Tolstoy'un yattığı bile yazmıyor. Bu büyük adam, adının yazılı olmadığı bir mezarda yatıyor, bir yerde ölüsü bulunmuş kimsesiz biri ya da cephede şehit düşmüş meçhul bir asker gibi.
Sayfa 249 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Tolstoy'un mezarı Çocukluğunda bir köylü kadın, kardeşi Nikolay ile ona, eski bir inanca göre ağaçların dikildiği yerin mutluluk getireceğini söylemiş. Onlar da biraz meraktan, biraz da oyun olsun diye ormandaki bu alana birkaç fidan dikmişler, ancak kısa süre sonra olayı unutup gitmişler. Aradan uzun yıllar geçmiş ve Tolstoy günün birinde bu çocukluk oyununu ve o günlerde kafasından geçirdiği mutluluğu anımsamış. Canından bezmiş olan bu adam aniden canlanmış, yaşamın kendisi için yepyeni bir anlamı olduğunu fark etmiş. İşte o günlerde yakınlarına, öldüğünde eliyle dikmiş olduğu bu ağaçların altına gömülmek istediğini söylemiş. İsteği gerçekleştirilmiş de. Burası dünyanın en güzel, en etkileyici ve en duygulandırıcı mezarı. Ormanın ortasında dikdörtgen küçük bir toprak yığını, çevresinde çiçekler açıyor, fakat -nulla crux, nulla corona- ne bir haç ne bir mezar taşı ne de birkaç kelime var üzerinde; burada Tolstoy'un yattığı bile yazmıyor. Bu büyük adam, adının yazılı olmadığı bir mezarda yatıyor, bir yerde ölüsü bulunmuş kimsesiz biri ya da cephede şehit düşmüş meçhul bir asker gibi.
Sayfa 249 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Tolstoy'un mezarı Daracık, pek dikkat çekmeyen bir patika, çalılıkların ve ağaçların arasından kıvrılarak, dikdörtgen bir toprak yığınından başka bir şey olmayan bu mezara uzanıyor. Çevresinde ona gölge yapan birkaç ağaçtan başka başında duranı, koruyanı yok.
Sayfa 249 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Yasnaya Polyana'daki en mükemmel, en duygulandırıcı şey Tolstoy'un mezarı. Bu, insana saygı duyan bütün gelecek nesillerin ziyaret edeceği yüce mekân, köyden uzakta, bir ormanda, ağaçların gölgesinde tek başına duruyor.
Sayfa 249 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.