"Plevne düşmüş. Gazi Osman Paşa esir olmuş!.."
Sabaha karşı top sesleri dinmiş, kasaba caddelerinde yıldırım gibi geçen düşman süvarileri ortalığı birbirine katmıştı.
Yanıyordu, her şey yanıyordu kırmızı kiremitli ahşap evler, çitler, tahta perdeler, saçaklar tutuşmuş, yanıyor, insanlar ölümden yangından kaçıyorlardı.
Anneler kundaktaki çocuklarını bile bırakmışlardı. Yağmurun çamurun deryasına çevirdiği ovada korkunç, sonu belirsiz bir göç başlamıştı. Devrilmiş muhacir arabaları, kan içinde kıvranan askerler, can çekişen yaralı beygir, katırlar, çamura saplanmış tüfekler, kadın, erkek, çoluk çocuğun korkuyla büyümüş gözlerinde yanan kasabanın kızıl alevi!