Yalnızlığım, bozmaya bir türlü cesaret edemediğim sessizliğim giderek daha ağır gelmeye başlamıştı. Bir yıldır her şeyi anlıyor, durmadan düşünüyor, hayal kuruyor, içimde birdenbire doğuveren esrarlı, bilinmez tutkularım yüzünden acı çekiyordum.
Dostoyevski
'Tanrım!, Ne boş insanlar.. Nasıl da gülüp eğleniyorlar. Ben yine benim olan o karanlık odamı yeğlerim. Birgün onlar kadar mutlu olabilecek miyim? Hepsine lanet olsun.