Ortadoğu'da yıllardır süregelen savaşı, Filistin halkının uğradığı soykırımı ve tüm dünyanın buna sessiz kalmasını anlatan inanılmaz etkilendiğim, elimden bırakamadığım bir hikaye.. Daha önce 'Uçurtma Avcısı'nda afganlar
üzerinden okuduğuma benzer bir kitap. İlk defa Filistin, İsrail ilişkisini ezilen tarafın gözünden okudum. Yazar kimseyi kırmamaya dikkat etmiş ve karakterimiz her şeye rağmen hümanist olmasına ve kimseyi suçlamamasına rağmen, tüm gerçekleri gözler önüne sermiş.
Süslüi, abartılı kelimeler, dramatize edilen acılar yok. Çıplak gerçeğin buna ihtiyacı da yok zaten. En acısı da hala milyonlarca insanın bu şartlar altında yaşaması ve hala dünyanın sessizliği.. Kimbilir belki de yazarın dediği gibi barışı bu tarz romanlar, insanların her şeye rağmen iyiliğe inanması getirecektir. Günümüzde her ne kadar imkansız görünse de..
Ahmed karakteri sıradan bir Filistinli.. Ancak matematik dehası sayesinde daha şanslı! (okuduklarınızdan sonra hala şanslı olduğunu düşünür müsünüz bilemem) Kitapta arada mutluluk olsa da o kadar büyük acıların arasına serpiştirilmiş ki.. Hala umuda tutnabilmelerine şaşırdım. Ve son darbe Gazze'de artık umutta tükenmiş zaten. Eğitim, sağlık, çalışma imkanları elinden alınan bir halkın, terörist olmaktan başka çaresi var mıdır?
Bir diğer hayalkırıklığı da tabii ki islam coğrafyası.. Arap halkının beklediği, hiç gelmeyen ve gelmeyecek olan destek.. Gerçeklerin farkında olmak farklı bir şey, yüzünüze çarpılması çok farklı..