İçine atma, için çöplük değil.
Anlatmak; olanı görmek, duyguyu boşaltmaktır. Sorunlarını seni dinleyenler çözmezler zaten, o dert senin için bir anlam kazanmıştır ve sonunda yine sen çözersin…
Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. ‘Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?’ diyorlar. ‘Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?
Kişi, sevgi duygusu ile sevginin davranışsal ifadesi arasındaki farkı net şekilde algılamadıkça davranışsal beklentiler gerçekçi olmayan temellere dayalı olacağından hayal kırıklığının ortaya çıkması muhtemeldir.