"Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir.Kronoloji aptalların tarihi."
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,Onlar hayatin kendine duyduğu özlemin oğulları ve kızları.Sizin aracılığınızla gelirler ancak sizden gelmezler.Sizinledirler fakat sizd ait değiller.Zira onların kendi düşünceleri vardır.Bedenlerine yuva olabilirsiniz ancak ruhlarına değil.Çünkü onların ruhları yarının evinde barınır.kiz siz onları ziyaret edemezsiniz,rüyalarınızda bile.
Onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama onları kendiniz gibi kılmaya uğraşmayın.
Zira hayat ne geriye gider ne de kendini dün ile meşgul eder.
"Diriliş, ruhlarda,kapanmış bir kapıyı açmak ülküsüdür.O kapıyı ne apollon cücesi akılcılık, ne diyonizos kırması pop çılgınlığı,ne havari kaosu özentili hipilik,ne spartaküs çalımlı "özel korunmalı "gerillacılık, ne terör, ne anarşi, ne özgürlüğü yok ettiği halde dilinden düşürmeyen kapitalizm,ne de eşitlik adına eşitliği ruhlar haritasından silen komünizm açabilir.Bütün bunlar, zaten o kapıyı açan değil,kapayanların ta kendileridir.Ya da en azından, o kapının kapanışından doğma karanlıkta boy atan zakkum filizleri..."
Bir değer ortaya koymak,kendini yaşamaktır.Eleştiriden öteye gidememek,başkalarını yaşamaktır.Sürekli olarak sadece başkalarının yaptığını eleştirmek,elestirilenin hâlesi haline gelmek demektir.Kendi yaşamını bir kum saati gibi boşaltıp başkasının yaşamını onun yerine doldurmuş olur.Kendini bırakıp hep başkasına dikkat eden.
"Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır.İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir.İfadeniz bomboşsa da hiç bir şey yaşamadığınız fark edilir.Bundan kaçının,monotonluktan uzaklaşın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın."
"Müslüman kafa yapısını bilmeyen birisi,onun ayakları kesik bir hayat özlemi içinde bulunduğunu sanabilir.Onlara göre müslüman dünya alakalarını kesmiş,havalarda gezen biri olarak görünebilir.Oysa onun dünyada atfettigi değer farklıdır.Kendini dünyadan müstağni tuttuğu için dünya beki ona râm olur.Burada önemli olan kalkış noktasının ve gayesinin ne olduğu hususunu kavrayabilmektedir. Niyetimiz, dünyayı kendimize râm etmek değildir,niyetimiz dünyaya istiğnadır. Biz dünyaya müstağni olursak,dünya bize hizmetçi olur. Fakat istiğnamız,dünyayı kendimize hizmetçi kılma niyetini de taşımaz.Aksi halde istiğna adı altında riya yapılmış olur."
"Her ülkede bilgeler ve erdemliler pek az sayıdadırlar.Öyle ki çok defa,en sağlam ve en değerli insanlar, tedbirsiz bir halk hatibinin veya hayasız bir politikacının ihtirası yüzünden çoğunluğunun baskısına boyun eğmek zorundadır.Oysa hükümdar bu değerli azınlığı koruyabilir,kamil.ve dirayetli kimseleri iş başına getirebilir.Halbuki halk veya zadegan hükümetlerinde ister istemez akıllılar da deliler de meclise girer"
Bazı alimler şöyle demiştir;"Akıllı insanların,peşinde koşup duydukları şeye baktım ve elde etmede izledikleri yollar farklı olsa da hepsinin bir tek arzusu olduğunu gördüm:Hepside gam ve kederi kendilerinden uzak tutma peşindeler.Kimisi yiyip içerek, kimisi ticaretle uğraşıp para kazanarak ,kimisi evlenerek, kimisi müzik ve şarkı dinleyerek kimiside oyun ve eğlenceyle bunu gerçekleştirmeye çalışıyor.Ben de kendi kendime şöyle dedim :Akıllı olan bu kişilerin arzusu belli fakat izledikleri yol değil,hatta tam aksi sonuçlara ulaştıracak bir yol.Ben Allah'a yönelmekten, O'nunla muhatap olmaktan ve O'nun memnuniyetini her şeye tercih etmek dışında, gam ve kederden uzaklaştıran bir yol bulamadım."
"Özgürlük talebi aslında nesiller boyu devam edecek bir idealdir.Onu ne varil bombaları ne de en vahşi zulümlerin yaşandığı yeraltı cezaevleri yok edebilir.Siz eğer özgürlük isteyen bir nesli katlederseniz özgürlük fikri onlardan sonra gelecek nesillerde yeniden canlanacaktır.Çünkü insan için kölelik arızi, özgürlük ise fıtridir."
"Gurur,insanoğlunun saplandığı sarktığı en tehlikeli uçurum.
Gurur, ruhun felç olması demektir.
Gurur,ruhu döndürür ve kaskatı hale getirir.
Gurur,insanoğlunun Allah'a rakip olma isteğinin gülünç denemesi."