Men love war because it allows them to look serious. Because they imagine it is the one thing that stops women laughing at them. In it they can reduce women to the status of objects. That is the great distinction between the sexes. Men see objects, women see relationship between objects. Whether the objects love each other, need each other, match each other. It is an extra dimension of feeling we men are without and one that makes war abhorrent to all real women - and absurd. I will tell you what war is. War is a psychosis caused by an inability to see relationships. Our relationship with our fellow-men. Our relationship with our economic and historical situation. And above all, our relationship to nothingness. To death.
Erkekler savaş sever çünkü bu iş ciddi görünmelerine izin verir. Çünkü kadınların onlara gülmesini engelleyen tek şeyin bu olduğunu düşünürler. İçlerinde kadınları nesneleştirebilirler. İki cinsiyet arasındaki en büyük ayrım da budur. Erkekler nesneleri, kadınlar nesneler arasındaki ilişkiyi görürler. Nesnelerin birbirini sevip sevmediği, birbirine ihtiyacı olup olmadığı, birbiriyle eşleşip eşleşmediği. Bu, erkeklerin yoksun olduğu ekstra bir duygu boyutudur ve yine savaşı tüm kadınlara menfur ve saçma kılan bir gerçektir. Gel sana savaşın ne olduğunu söyleyeyim. Savaş, ilişkileri görememenin neden olduğu bir psikozdur. Dostlarımızla olan ilişkimizi. Ekonomik ve tarihsel durumumuzla ilişkimizi. Ve hepsinden önemlisi, hiçlikle olan ilişkimizi. Ölümüne.
Senin Korkularını Benim İnceliğimi
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi
Ne kapanan kapılar
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi
Ne de turna katarı gökte
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken
Duvarlara
Kararan Dünya
İçinde bulduğumuz kapitalist, materyalist dünya hepimizi içine çekmekte. Kimi kendini tamamen kaptırırken kimi de olabildiğince sıyrılmaya çalışıyor. Buna kişinin inancı hayata bakış açısı önayak olmakta kişi böylelikle sistem ve inancı arasında gidip gelmektedir. Ağırlık nereye kayarsa kişi ona göre şekillenecektir. Eğitim sisteminden, medyaya,
Toksik Kadınlar
Yazın kendisine ender rastlanan serin akşam saatlerini değerlendirmek amacıyla ilk defa gördüğüm Fanta'nın exotic meyve aromalı içeceğini almış evin aşağısındaki parka oturmuşum. Exotic fantamin kapağını açmış daha bir yudum almışken saçına başına verdiği özeni çocuğunu terbiye etmek için kullanmayan kadınların çocuklarının topu exotic