Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
mö 2000: din ve yazı
çiftçiler ihtiyaç duyduklarından fazlasını üretebilmeye başlayınca diğer insanların da farklı zanaat ve mesleklerde uzmanlaşabilmesinin önü açıldı. ortaya çıkan ilk mesleklerden biri rahiplikti. ilk uygarlıklarda rahipler çoğunlukla kadındı; Tanrı da ... MÕ 25.000 yıllarından itibaren Güney Rusya bozkırlarından Avustralya'ya kadar dünyanın
HZ. AİŞE çok esprili biriydi. Peygamberimizle birlikte olduğu dönemler yaşının en genç olduğu dönemlerdi. Bir gün yemek yapmıştı. Peygamberimize yemeği ikram etti. Orada bulunan Hz. Sevde’yi de yemeğe davet etti. Hz. Sevde yemek istemedi. Hz. Aişe ısrar etti. Hz. Sevde tüm ısrarları geri çevirdi. Yemeyecekti. Son davetinde tehdidini yaptı Hz. Aişe. “Ye, yoksa yemeği yüzüne sürerim!” Sevde pek aldırış etmedi Hz. Aişe’ye. Hz. Aişe kendisinden çok küçüktü. Ama Hz. Aişe dediğini yaptı. Yemek kabını tuttuğu gibi Sevde’nin yüzüne döktü. Bu duruma hiç müdahale etmeyen peygamber, Hz. Aişe’nin 17-18 yaş döneminin verdiği çocuksu davranışına güldü. Hz. Sevde’ye ne yapması konusunda yardımcı oldu. “Ya Sevde! Sen de al, onun yüzüne sür.” Peygamberin yol göstermesi ile Hz. Sevde de misliyle mukabelede bulundu. O da yemeği Hz. Aişe’nin yüzüne sürdü. Hep birlikte gülüştüler. Hz. Aişe ile Sevde arasındaki yaş farkı, aynı şeyi düşünmelerini, ya da aynı şeyden mutlu olmalarını engelleyecek kadar çoktu.
Reklam
BİR KADININ çocuğu ölmüştü. Ağlayıp bağırıyordu. O an Peygamber oradan geçiyordu. Ağlayan kadına teselli vermek istedi. Onunla ilgilendi. Kadına dedi: “Allah’a karşı gelmekten sakın ve sabret.” Kadın o taşkınlık anında kendisiyle konuşanın kim olduğunu fark etmeden kaba sözler söyledi. “Git başımdan! Benim ıstırabımı sen ne bilirsin?” Oysa o ıstırabın ne olduğunu ondan daha iyi bilen kim olabilirdi ki! Hz. Fatıma’nın dışında tüm çocuklarını kendisi kabre koymuştu. O ümmetinin dünya ve ahiretteki sıkıntılarına, bir anne yüreğinin çocuğu için hissettiklerini hisseden kişiydi. Peygamberimiz kadına karşılık vermeden oradan uzaklaştı.
Öğleden sonra geç saatlerde uyandım, güçlendim ve tazelendim. Sherlock Holmes, kemanını bir kenara bırakıp bir kitaba dalmış olması dışında hâlâ tam ona bıraktığım gibi oturuyordu. Ben kıpırdanırken bana baktı ve yüzünün karanlık ve sıkıntılı olduğunu fark ettim. "İyi uyudun" dedi. "Konuşmamızın seni uyandırmasından
Şu kadınlara yaranmak için ruhunu satan pezevenkler yok mu..!
“Ya siz Y kuşağının ne aptal merakları var öyle? Başınızı telefonlardan kaldırmadan bir kadını nasıl anlayabilirsiniz ki?” dedi. “Neden durup dururken bir kadını anlayalım ki?” diye cevap verdim.
Günümüz genç kızları, bedenlerinden feminizm öncesindeki kadınlar kadar nefret ediyorlar. Feminist hareket çeşit çeşit kadın yanlısı dergi yayımlasa da tüm kadınlara alternatif güzellik kavramları sunan feminist eğilimli bir dergi hiçbir zaman çıkmadı. Alternatifini sunmadan cinsiyetçi imgeleri eleştirmek eksik bir müdahaledir. Eleştiri kendi
Sayfa 49 - bgst yayınları
Reklam
"İnsanlara ölümün bütün detaylarını açıklayamazdınız, tıpkı kadınların diğer kadınlara doğumun tüm dehşetini anlatmadığı gibi. Sonuçta ne anlamı vardı ki? İnsanlar yine ölecekti. Bebekler yine doğacaktı."
Renklerden Moru alıntılar
(1) Kimi kadınların sırtlarında çocukları vardı ne kadar yorgun olsalar da şarkı söylüyorlardı Celie! Bizim oralarda yaptığımız gibi tıpkı. Yorgun insanlar neden şarkı söyler, diye sordum Corrine'e. Başka bir şey yapamayacak kadar yorgun oldukları için, dedi. (2) İsa olmak da zordu, dedi Shug. Ama o bir yolunu buldu. Unutma bunu.
Sayfa 1 - Doğan Kitap - Renklerden Moru
Kadınlara karşı takındığımız tüm o medeni davranışların ardında eskiye dayanan, daha derin ve daha "doğal" bir his var, Annelerin cinsiyetine karşı huzur verici bir hürmet.
Sayfa 188Kitabı okudu
Tarsus'ta bir gezisinde, halk Gaziyi alkışlamak için toplanmıştı. Eski bir savaşçı kadın, Kara Adile Çavuş, önünde secdeye kapanarak ona saygısını göstermek istedi. Mustafa Kemal, kadını yerden kaldırdı ve gözleri yaşla dolu, şöyle dedi: “ Kahraman Türk kadını, sen, yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın...” Bu sözler, o kadının kişiliğinde tüm kadınlara söylenmişti.
Sayfa 874 - Alfa yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Herşeye rağmen kadın kalabilmekse en büyük zaferdi! Çünkü dünyanın en çok kadınlara ihtiyacı varken,sadece üç beş abazan aç bırakılmış cinselliklerine mazeret arıyor diye,objeleştirilen kadının tüm varlığını hayattan çekip saklanması hayata ihanet değil miydi? Kadının görev almadığı bir toplum köleliğe hizmetteydi.
"İslam her şeyi ile ancak iktidar sahiplerinin işine yaradığı ve iktidar için kullanışlı olduğu sürece varlığını sürdürebilmiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Muhalif gibi görünen İslam’ın da tek amacı bir an önce iktidarı ele geçirmektir. Din iktidar için vardır. Kölelere özgürlük söyleminden, kölelere iyi davranın söylemine, Savaştan elinizi çekin’den, onları bulduğunuz yerde öldürün’e, Bir elime güneşi bir elime ayı verseniz söyleminden, din Allah için oluncaya, yani tüm iktidar elinize geçinceye kadar savaşın’a, İhtiyaçtan fazlasını infak edin’den, Allah size ganimetler va’d ediyor’a, Kız çocuklarını toprağa gömenlere (kadınlara değer vermeyenlere) lanetten, onlardan ikişer, üçer, dörder alabilirsiniz’e, hatta evlatlıklarınızın boşadığı üvey gelinlerinizle bile evlenebilirsiniz’e, daha da ilginci onları dövebilirsiniz’e dönüşen bir İslam’dan artık Sol İslam filan çıkmaz. Kimse çıkarmak için uğraşmasın. O İslam kafasını kaldıramadan, Medine’ye hicret yollarında sapır sapır dökülüp unufak oldu."
Sayfa 122 - e-bookKitabı okuyor
Deli, zeki, işlemi, cilveli, atarlı, giderli, sivri dilli, eğlenceli, ama en önemlisi tüm "sevgi" li kadınlara gelsin. ~ İyi ki tutarsızız. İyi ki varız. ~
O aynada gördüğümüz kadın, kendi dünyamızdaki kadındı. O aynada görülenler kendi dünyamızda, görmediklerimizdi. Kendi dünyamızdaki olumsuz kadın bakışını, o aynaya veriyorduk Ebu Cehil gibi. Bu çalışma, tüm gerçekliğiyle o aynadaki kadını göstermeyi hedefledi...
Özgür yaşayan insanlar arasından yargı ve yönetim aracılığıyla en sinirli, en kızgın, en heyecanlı, en yetenekli, en güçlü ve başkalarına göre daha az açıkgöz ve dikkatli insanlar seçilip ayıklanıyordu ve özgür kalanlara kıyasla hiçbir zaman daha fazla suçlu ya da toplum için tehlikeli olmayan bu insanlar, birincisi aylarca ve yıllarca tam bir
Sayfa 521Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.