Ailesi ve çevresindeki insanlarla problemi olan ve yaşadığı hayattan da pek memnun olmayan orta-genç yaşlarda bir kadının intiharından sonra yaşadığı hayatı anlatan bir kitap. Satre’den ve Camus’tan alıntılar var içerisinde. Bundan dolayı aslında karamsar bir yapısı olduğu söylenebilir. Kendisi için daha iyi bir hayatı arayan insan da var. Bundan dolayı da daha umutvar bir yapıdan da söz edilebilir.
Yaşamla ölüm arasındaki bir kütüphanede, elinde telafi etmek istediği pişmanlıklarının yer aldığı bir kitapla, yaşamış olabileceği başka hayatları, kitapları deneyimleme fırsatı olan nora'nın yolculuğunu anlatır aslında.Nora’nın gittiği hayatlardaki kendi'yle özdeşleşememesi, bilmediği bir hayata pat diye ışınlanması beni gerim gerim gerdi, yer yer sıkıldığım da oldu. Kitabın asıl anlatmak istediği yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay.
Olası hayatlarımızın herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz. O hayatlar yaşanıyor, evet, ama biz de yaşıyoruz ve asıl bu yaşantıya odaklanmalıyız.