Türkiye Sineması 1922 yılından bugüne dine karşı soğuk, tepkili, mesafeli ve saldırgan bir tutum içerisine girdi.
"Galatasaray'dan dolmuşa bindik, radyoda Beethoven'in 5. senfonisi çalıyor. Şoför farkında değil. 'Sinancım,' dedi, 'Taksim'e kadar dayanırsa Türkiye kurtuldu'. Lale Sineması'nın önünde şoför çat diye kapattı radyoyu," diye anlatır arkadaşı Sinan Ersan.
Sayfa 462 - İletişim Yayınları
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bu kitabi sinema televizyon sektörüne girince okumuştum ilk başta hiç bir şey anlamadım tamam sanat var zanaat var birazda yetenek var ama bir şey eksikti sanki ama sonra Nuri Bilge Ceylan'ın hayatını okuduğumda eserlerini izlediğimde biraz da zeki demirkubuz atışmasını incelediğimde bambaşka bir hal aldı. Bence Nuri Bilge Ceylan gibi bir insan Türkiye'ye bir daha gelmeyecek...
Nuri Bilge Ceylan Sineması
Nuri Bilge Ceylan SinemasıBülent Diken · Metis Yayıncılık · 201882 okunma
Yazılı kültürü özümsemeden görsel kültüre doğru bir sıçrama yaptık. Görsel olan(visional) ile sözel olan arasındaki ilişki bize yazılı olanı unutturacak kadar aşina geldi galiba.Televizyon patlamasını bununla izah etmeye çalışacak olursak Türkiye'de geliştirilen televizyon dilini ne kadar görsel dil olduğunu tartışmak gerekecek.Görsel olanla imaginative olan arasındaki ilişkiyi kurabilseydik başka bir kültüre adım atabilirdik. Mesela kendine özgü dili biçimi kuramı olan bir sinemamız olurdu. Ama nedense sineması olmayan bir toplumda televizyon patlaması yaşanıyor.
Geri122
227 öğeden 221 ile 227 arasındakiler gösteriliyor.