Ne yana dönsem bilinmez bir heyula içindeyim
Suçlular bir bir serbest bırakılmış
Canavarlar binek yapılmış
Kargalardan mezar taşları
Ak alınlar gördüm karalar düşmüş
Ah o masum gözlü ahu sen de mi bencileyin tutuklandın
Tutkun ve meftun olmuş
Suskun gönlün girdabındayım
Ne yana dönsem bilinmez bir heyula içindeyim
Naz Farisi
Karanlıktan güçlüydü hep aydınlık
Uzakta parlayan sımsıcak ışık
Şiir sana tutkun sen ona aşık
Kendi yüreğinle yarışırdın sen... 
Zülfü Livaneli 
Rüzgarlar Hep Gençtir
GÜLNARE
Ben, yıpranmış sokaklar ortasında avare
Sen, kırgın bir ülkenin süreyyası: Gülnare
Honçalı novroz gelir; bir de siyah ve sarı
Dalgalanır göklerde bir kuşun kanatları
Her nağme, dudağında çarpılmış karanfil
Sana tutkun atlılar şimdi yorgun ve sefil
Nöğsünde, kıskandığım bir rüyadır kırmızı
Berdesin, ey masallar ülkesinin son kızı
Acıyı sevmek olur mu..
Ne vardı acıyı böylesine sevecek!..
Acıya bu kadar tutkun olmasaydık ayrıldıklarımıza duyduğumuz bu kadar özleme rağmen hareketsiz kalmazdık.
Cahit Zarifoğlu
Düşlerin Çağrısı
Bir kaç taşın arasından kendi geçişini izleyebilmek için
yol varmayı bitiremez hiçbir zaman
- Octavıo Paz-
Düşlerin çağrısı
Sözcükler yanardı. Çığlık, tamtam
ŞAPKA KALKTI, ANLAMLAR KARIŞTI
İnceltme işareti anlamı bütünüyle değiştiriyor.
ADEM-ÂDEM
Adem: Yokluk
Âdem: İnsan
ADET-ÂDET
Adet: Sayı
Âdet: Gelenek
ALEM-ÂLEM
Alem: Bayrak, simge
Âlem: Evren, dünya
AŞIK-ÂŞIK
Aşık: Eklem kemiği
Âşık: Tutkun
HAL-HÂL
Hal: Sebze hali
Hâl: Durum