Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Turhan Yıldırım

Öykücünün Tasarım Dünyası Nedir?
Öykücü metnini kurgularken kendine has bir tasarım dünyasından hareket eder. Her öykünün de kendine özgü tasarımı söz konusudur. Kimi metinler yazarın zihninde aylarca gezerken kimileri de hızlı bir tasarım aşaması sonrasında akışın içinde kaleme alınırlar. Fakat bu durumun varlığı da aslında yazarın yıllarca zihninde bazı olayları ve durumları tasarladığı gerçeğini değiştirmez. İster kısa süre içinde isterse de aylarca devam eden süreci kapsasın tıpkı bir mimar gibi öykücü de metnini adım adım kurgular. Anlatıcının hangi tip olacağı, kullanılacak biçim, mekan, zaman ve karakterin yapısı gibi unsurlar tasarım aşamasında netleşir. Hatta kimi zaman daha öykünün yazımına başlanmadan metnin başıyla birlikte finali de yazar için belirgindir. Her ne kadar sözel bir iş gibi görünse de aslında matematiğin fazlasıyla baskın olduğu bir yapıya sahiptir öyküler. Bu konuyu detaylıca anlattığım videoyu izlemek için: youtu.be/XLqV1rqm6og
Reklam
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Deniz Eldam'ın ilk öykü kitabı Bunu Kimseye Anlatma isminin de nitelediği gibi epey farklı öykü karakterlerini içinde barındıran, oldukça sert içerikli metinlere sahip. Bazı kitapları arası, grisi olmaz. Bu kitabı -tıpkı benim gibi- ya çok seversiniz ya da hiç sevmezsiniz. Öykülerde anlatılan acı o kadar kuvvetli ki karşısında çarpılıp kalıyorsunuz. Bu duygu neredeyse kitapta yer alan tüm metinlerde devam ediyor. Bacağını kaybeden ve eşiyle problem yaşayan adamdan tutun da çocukken babası tarafından devamlı tecavüze uğrayan kadının büyüdüğünde babası yaşındaki yaşlı adamlarla olan ilişkisini anlatan öyküye kadar can acıtıcı metinleri okuyoruz. Öyküler okuru tokatlaya tokatlaya gidiyor. Bir okur olarak bu şekilde sert anlatıları, saf gerçekliğin öykülerini seviyorum. Ama dediğim gibi doğal olarak herkese de hitap etmeyecektir. Yazar öykülerde daha çok anlatacağı olaya odaklandığı için metinlerin dilinde daha kısa kurulmuş, kesikli cümle yapısını görüyoruz. Deniz Eldam'ın bundan sonraki kitaplarında böylesi çarpıcı içeriklerin yanında biraz daha dile odaklanmasını arzu ediyorum.
Bunu Kimseye Anlatma
Bunu Kimseye AnlatmaDeniz Eldam · Notos Yayınları · 202275 okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bunu Kimseye Anlatma
Bunu Kimseye AnlatmaDeniz Eldam
8/10 · 75 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayşe Hicret Aydoğan'ın ilk öykü kitabı Mozart'ın Nasırlı Elleri, ismi ve kapağı itibarıyla müziğin öykülere sızdığı bir eser olduğunu bizlere gösteriyor. Sadece 56 sayfalık bir kitap olmasına rağmen ilk metinden itibaren sesin hakim olduğu kuvvetli bir öykü diline sahip olduğunu görüyoruz. Eserde yer alan birinci öykü "İpek Şal" içerik olarak epey sert bir metin. Kitapta çoğunlukla bireyin özellikle aile kaynaklı sorunları, yalnızlıkları olsa da bu öyküde olduğu gibi toplumsal meseleler de yer alıyor. Özellikle kitabın ortalarında bulunan tek adlık üç öykü, "Sis", "Leş" ve "Gece" gayet güçlü metinler. Keza "Mozart'ın Nasırlı Elleri" de güzel bir öykü. Tabii ki bir ilk eser olması nedeniyle kitap bazı ufak tefek sorunları da barındırıyor. Bunlardan bence en göze çarpanı bazı öykülerde "gibi" edatının çokça kullanımıyla oluşmuş benzetmeler. Yazarın dili o kadar güzel ki buna gerek olmadığını düşünüyorum. Bir de "Gece" öyküsünde olduğu gibi metin içi isim tekrarının fazlalığını görüyoruz. Mozart'ın Nasırlı Elleri'nin özellikle öykülerdeki anlatım dili nedeniyle okunması gereken bir yapıt olduğunu düşünüyorum.
Mozart'ın Nasırlı Elleri
Mozart'ın Nasırlı ElleriAyşe Hicret Aydoğan · Hece Yayınları · 202317 okunma
Reklam
Turhan Yıldırım tekrar paylaştı.
Peki biz kimiz ? Adına beyaz yakalı denilen, zamanını ve beynini ormanın kralına kiraya vermiş insancıklarız.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gülşen Funda'nın Yol Deriz Ona adlı öykü kitabında her biri tek isimden oluşan yedi öykü yer alıyor. Yazarın dili fazlasıyla özel, kendi has ve çok lezzetli. Ama kitaptaki öykülerin kalitesini sadece iyi dille açıklayamayız. Kurgular da bir o kadar özgün. Bildiğimiz acıları kadim metinler üzerinden yeniden kurgulamış yazar. Yani karşımızda tarihsel üstkurmaca olarak niteleyebileceğimiz öyküler bulunuyor. Tuvalarda Soğdlara, Osmanlı'dan Bizans'a kadar farklı zamanlar ve kültürlerin efsanelerinden, destanlarından, masallarından çıkmış ve yeniden kurgulanmış öyküler mevcut. Acının anlatımı oldukça derinden ve uzak zamanlardan, uzak diyarlardan okura geliyor. Kurgulardaki parçalı ve bölümlerden oluşan yapı da ayrıca göze çarpıyor. Kısacası bu güzel kitap 2023 yılı Türkiye Yazarlar Birliği ödülünü sonuna kadar hak etmiş.
Yol Deriz Ona
Yol Deriz OnaGülşen Funda · Ketebe Yayınları · 202323 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gökhan Yılmaz Boşlukdikeni'nde, insanların yaşadığı çeşitli boşluklardan bir öykü dünyası yaratmış. Öykülerdeki içerik ismi gibi oldukça dikenli. Acının anlatımı yazara özgü harikulade bir dille donanmış. İlk öykü olan "Çıkrığı Yok Bir Kuyu" da yedi harften oluşan ve birbiriyle bütünleşen çok farklı bir kurgu mevcut. Bu öyküde yazar zekasını okuruna gösteriyor. Karakterin amcasına dair yası içeren "Renk Ayarı" öyküsü de ne anlattığı kısmında kitabın bence en öne çıkan metni. Dil olarak da drone üzerinden anlatımıyla "İzansız Hava Aracı" bence çok başarılı. Kitaba dair tek olumsuz düşüncemse birkaç öyküde dilin imgesel anlatımla fazla öne çıktığı, içeriğin belirsizleştiğine, geri planda kaldığına dair. Bu durumu az sayıda öyküde yaşıyoruz ve dilin bu kadar öne çıkmasının da yazarın bilinçli bir tercihi olduğunu görebiliyoruz. Sonuç olarak güçlü bir dille örülmüş, iyi öykülerden oluşan bir kitap okudum.
Boşlukdikeni
BoşlukdikeniGökhan Yılmaz · Yapı Kredi Yayınları · 202326 okunma
5,5bin öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.