Bizim Aziz Nesin hikayelerine benzeyen hikayeler. Özellikle fayton ve palto bu minvalde düşünülebilir. Üslup güzel, akıcı ve tatlı bir yanı var. Arada hafif tebessümler ile okuyorsunuz. Ancak Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’un Paltosunun altından çıktık” dediği kadar var mı bilemedim. Tabi büyük yazarlar çok daha farklı yorumlar yapmış ve derin anlamlar yüklemiş olabilirler bu hikayeye.
Hızla okunan bir kitap olmasına rağmen bence asla bir dostoyevski ve Tolstoy gibi değildir Gogol. Ölü Canlar için de aynı şeyi söyleyebilirim. Ancak Dostoyevski’nin Gogol’un paltosunun altından çıktık sözü sebebiyle okumak istemiştim. Okumamak bir kayıp sayılmaz.
Tembellik sanatı üzerine...
Literatüre kazandırılmış bir kelime: oblomovluk
Bir yaşam tarzıdır oblomovluk...
...
Bir yaşam tarzıdır oblomovluk, tembelliktir, uyuşukluktur, atalettir.
Aynı zamanda oblomovluk bir asalettir.
...
Tek bir karakter üzerinden yazılan kitapları okumak daha kolay hale geliyor.
Kitabın başkarakteri: İlya İlyiç
"İnsanın milliyeti ve siyasi görüşleri ölüyken belli olmaz"
İspanya iç savaşını konu alan eserde yazar Savaşın acı yüzünü ve gereksizliğine vurgu yaparken eserine aşkı, dostluğu, iç çekişmeyi de katmış.
Ben kitabı sevemedim, edebi dili zayıf. Belki de kendi dilinde okunması gereken kitaplardan biriydi.
Evet kitabı sevemedim ben de. Abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyorum. Ancak şunu düşünmeden de geçemeyeceğim. Bizden olmayan hikayeler, herhangi bir yerden dokunmayan romanlar, bizim kültürümüz ve tarihimizle ilgili olmayan tüm yazılar bizlere uzak gelip bizi etkileyemiyorlar bence. İspanya iç savaşı bize çok çok uzak; belki de bu nedenle sevemedik. Ve edebi üsluba gelince de , çevirmen faktörü devrede değildir umarım.