Bazılarımızın son derece kötü çizgilerle resmettiği Abdülhamit portresinin karşısına başka bazıları Batıya, özellikle siyonizme karşı kahramanca bir savaş vermiş olan Ulu Hakan Abdülhamit Han portresini koyuyor.
Ulu Hakan Abdülhamid Han boşa dememiştir:
"Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelse de bütün hazinelerini kucağıma dökse size, Siyonistlik adına Kudüs'ten bir taş parçası bile vermem."
Osmanlı Yıkıldı, Filistin Esir Düştü!..
Dünyanın çeşitli bölgelerinden İsrail’e yerleştirilen Yahudiler topraklarını gasp ettikleri Filistin Müslümanlarını bölgeden uzaklaştırmak için her yolu denediler. Kudüs’ün Siyonist devlet tarafından başkent yapılması, Osmanlı Devleti’ni yıkma amacının asıl hedefi ve bu hedefin gerçek olduğunun bir kanıtıdır. Uluslararası Yahudi Örgütü’nce Yahudilerin Filistin’de Osmanlı Devleti’ne bağlı vatandaşlar olarak oturması karşılığında bütün dış borçlarımızın ödeneceği şeklindeki resmî teklifini şiddetle reddettiği için Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın adı ‘Kızıl Sultan’a çıkarılmıştı. Ardından tahttan indirilişi ve Osmanlı yönetiminin Siyonistlerin güdümündeki İttihat ve Terakki’ye verilmesi, kısa süre içinde Balkanlar ve Trablus’un kaybedilişi, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na sokulması neticesinde ortaya vahim tablo çıkıyor; İslam Birliği ortadan kaldırılıyor, Ortadoğu Siyonist ve emperyalist güçler tarafından işgal edilip paylaştırılıyor. Bölgede kendileri gibi emperyal güçlere bağlı kadroların başında olduğu devletler oluşturuluyor.
Ayağa kalk ,Tarih!
Sayfa 759 - Büyük doğu yayınları
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kardeşlik cemiyeti üyesi Saim ve arkadaşlarının hüzünlü bir hikayesi.Okay Tiryakioglu nun güçlü kaleminden Ulu Hakan'ın merhameti ve siyasetinin anlatımı... Tasvirleri çok güçlü bir yazar, üslubu da çok akıcı, etkileyici.Cok etkilendim.Kesinlikle tavsiye ederim.
Abdülhamid : Son Hükümdar
Abdülhamid : Son HükümdarOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2018835 okunma
Ulu Hakan(!)ın ağzından, Meşrutiyet Anayasasının düzenlenmesi sırasında ortaya çıkan dil tartışmalarına bahane göstererek: "Mademki dinimiz islam, neden dilimiz de Arapça olmasın?" sorusunu ortaya atacak ve tartıştıracaktır.
BELKİ DE HERŞEY ÇOK FARKLI OLURDU?
Bir gün Tahsin Paşaʼya diyor ki: <<-Paşa! Yavuzʼun oğlu ya ben olsaydım; vaziyet nasıl olurdu?.. >>
Sayfa 339 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Ermeni meselesinde Abdülhamîdʼin İngiliz Sefirine verdiği cevap, onun istihbarattâki kuvvetini göstermek bakımından akıl durdurucudur: Sefir, <<Zat-ı Şâhâne>>ye soruyor: -Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz? <<Zat-ı Şâhâne>> dudaklarında acı ve tiksintili bir tebessüm, ok gözlerini sefire mıhlayıp cevap veriyor: -Filan gün, filan saatte Karadenizʼin filan noktasına yaklaşıp, karaya, Ermenileri Türklere karşı silâhlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitecilere teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silâh bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz!..
Sayfa 238 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Almanya İmparatoru İkinci (Vilhem): <<- Ben politika inceliklerini Abdülhamidʼten öğrendim. >>
Sayfa 142 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.