Neşet Ertaşın çocukluk günlerinde babası Muharrem Ertaş kopuzu ilk kez onun eline verdiğinde:
“Unutma evlat Anadolu Abdalları Dede Korkut ve Hoca Ahmet Yesevî geleneğinin Anadolu’daki temsilcileridir Dede Korkut Orta Asya Türklerince kullanılan kopuzun ulu velisi sayılmaktadır!”
Sahi nasıl olmuş da Türkiye’ye demokrasi gelmiş?
Kim ilan etmiş?
Sanırım ki "Diktatör" dedikleri biri. Hani şu o günkü çooookkkk zengin olan devletin nimetlerinden yararlanarak lüks bir yata binip, duble deniz yollarından Samsun’a içmek için gittiği geziden elinde Anadolu’yla dönen akşamcı...
"Diktatörlük" ya bu bununla da yetinmemiş. Sen kalk despotluğun verdiği cesaret ile gavurları denize dök. Olacak iş mi bu???
Meclisi kuran da aynı "Diktatör" sanırım. Sanki ülkeyi Meclis kurtaracak. Devam etsene Saltanata. Senin neyine halk iradesi. Bir de yazı yazdırmış Meclis’in göbeğine “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!”diye.
Ama “Diktatör” ya yaptıkları az gelmiş ki gitmiş kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş. Oysa ki onlar eşinin 4 karısından biri olmaktan gayet memnundular. Sanane bundan "Diktatör", senin sayende şimdi kızlı erkekli takılıp, kadınlarımız ulu orta yerlerde kahkaha atıyorlar .
Bunları da geçtim, sen git eski mezar taşlarını okuyamayalım diye alfabeyi değiştir ..Baş Komutan olmakla yetinme bir de Baş Öğretmen ol. Hatta Geometri kitabı yaz...Sen kalk canını dişine tak yedi düveli dize getir. Meclis kur, Saltanatı halka teslim et. Demokrasiyi getir, halka okumayı yazmayı öğret. Çoluk çoçuğa bayram hediye et .
İşte böyle bir "Diktatör" geldi geçti bu dünyadan.
İyiki de geçmiş:))
Dahi DiktatörCelal Şengör · Ka Kitap · 20173,652 okunma
Yapma gönül..!
Bu postu sana ulu orta serdirmezler,
Dilenci kılığıyla saraya girdirmezler,
Çöllerde sevda için imtihan vermeden
Her mecnunum diyeni leylaya erdirmezler.
Şems-i Tebrizi
Kendime güç yetiremediğim zamanlardayım. Kafamın içinde çırpınan düşüncelerimle dünyada ulu orta yerde bir başıma kalmış gibiyim. Pencereden baktığımda gördüğüm gökyüzünün bir parçası değilim sanki.
Kağıt Prenses
- Ella 17 yaşında bir kızdır. Annesini yakın zamanda bir hastalık yüzünden kaybeder ve yalnız kalır. Babası hakkında ise sadece annesinin anlattığı birkaç cümle biliyor sadece o kadar. Annesi ise ölmeden önce klüplerde striptizcilik yaparak geçimini sağlıyordu ve Ella'ya da bu şekilde bakabiliyordu. Annesinin aşk hayatı ise
herkese merhaba, sevdiğim bir seri olan dikenler ve güller sarayı serisinin üçüncü kitabı olan kanatlar ve küller sarayını elimden geldiğince incelemeye çalışacağım. biraz uzun olacak sanırım anlatmak istediğim çok şey var çünkü.
incelemeyi yaparken serinin ve kitabın adı Türkçe çok uzun olduğu için ingilizce adındaki kısaltmaları kullanacağım;
İnsanın yüreğinde kan gibi pıhtılaşan bir savaş anısını öyle ulu orta anlatmak kolay olmasa gerekti. Bunu kavradıktan sonra yaptığımdan utandım, o günden sonra savaş sözünü bir daha ağzıma almadım.