Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuma alışkanlıklarının görme biçimlerimizi belirlediğini niye düşünmeyelim?
Öyle bilgi alanları var ki, yeni gelişmeler nedeniyle, insanın başlangıçtaki durumunu uzunca bir süre aynen koruduğunu iddia etmek imkânsız.
Reklam
Dilsiz ve okunmaz hale gelme riski taşıyan nesnelerle neden elimizi kolumuzu dolduralım?
Elektrik olmazsa, her şey geri dönüşü olmayacak bir şekilde kaybolur. Buna karşılık, görsel- işitsel miras yok olup gittiğinde, gündüz vakti ya da geceleyin mum ışığında kitap okuyabiliriz hâlâ.
İnsan susarak da bir şey söyleyebilir.
İyi miyiz ya da ikincil iyilikten mi muzdaribiz
İyi oldukları söylenen güzellik ile sağlık,parçalar ile uzuvlar arasındaki oran ve renk güzelliğidir.Çirkin ve hasta bedenlerde bu oran tümüyle yok olmaz,yalnızca dönüşüme uğrar. O yüzden çirkinlik ile hastalığın gerçek birer kötülük değil ikincil iyilikler olduğu söylenir.
Reklam
Kötünün biçimsizliği,evrenin güzelliğini azaltmaz.
"Yeryüzünden deniz canavarları,bütün enginler,şimşek,dolu,kar ve sis,Senin buyruğuna uyan fırtınalar" övgülerini sunuyorlar sana.
Roma'da,savaştan zaferle dönen komutanların zafer alayı sırasında, atlı arabada törenle karşılanan komutanın yanında duran bir hizmetli,komutana sürekli olarak "insan olduğunu hatırla" sözünü yineliyordu,bir tür momento mori (öleceğini hatırla) idi bu.
"Öyle bir an geliyor ki , insanın içinde bir şeyler kırılıyor , ne enerji ne istek kalıyor." Umberto Eco
Reklam
sizi bir şeyi düşünmekten kaçınmaya zorladıklarında, o şeyden başkasını düşünemez olursunuz. Yasak mecburiyet doğurur.
Kaldı ki günümüzün eğilimlerinden biri bu: teknolojinin modasını geçirmeye uğraştıklarını toplamak. Dostlarımdan biri, Belçikalı bir sinemacı, mahzeninde on sekiz adet bilgisayar muhafaza ediyor, sırf eski çalışmalarına bakabilmek için.
Yolda ağzında hemen hiç dişi kalmamış birini gördüğümüzü varsayalım:Bizi rahatsız eden dudakların biçimi ya da kalan birkaç diş değil,kalan dişlere o ağızda olması gereken öteki dişlerin eşlik etmediği gerçeğidir.Gördüğümüz kişi tanımadığımız biridir,onun çirkinliği duygusal olarak bizi ilgilendirmez, gene de -o bütünün tutarsızlığı ya da tamamlanmamışlığı karşısında- taraf tutmaksızın o yüzün çirkin olduğunu söyleme yetkisini kendimizde görürüz.
İnsan kendini kusursuzluğun normu sayar.Çirkinlik,yozlaşma belirtisi ve göstergesi olarak görülür... Her tükenmişlik, ağırlık, bunama, bitkinlik belirtisi, her tür özgürsüzlük, mesela felç, aynı tepkiye, 'çirkin' şeklinde değer yargısına yol açar... insanın nefret ettiği nedir ed?Bunda hiç kuşku yoktur:İnsan kendi türünün alacakaranlığından nefret eder.
Bunlar korkunç tiksindirici yaratıklardı,yalnızca iki bacakları,iki kolları,iki gözleri,şu mide bulandırıcı ve pulsuz beyaz tenleri vardı...
1.500 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.