Halki, şimdiki adıyla Heybeliada. Görkemli yalılar, büyük konaklar, güzel bahçeli villalar, iyot-anason kokulu sahil mey haneleri, laternalı kır gazinoları, çiçek, reçine kokulu ormanlar, masmavi pırıl pırıl bir deniz. Istakozlar, pavuryalar, mercanlar, dünyanın en lezzetli balıkları, ada bağlarında damıtılmış şaraplar, rakılar, konyaklar.
Torna, adanın bu şen şakrak, bu şuh dönemine yetişemedi.
12 Şubat 1917'de dünyaya gözlerini açtığında, Birinci Dünya Savaşı patlamış, olanca hızıyla sürüyordu. Heybeli'nin de tadı kaçmıştı. Zengin bir lunapark gibi ışıltılı o yılları, tüccar babası Manol Balcı' dan, annesinden ve dedesinden dinleyebildi. Savaş boyunca Alman "askeri dinlenme tesisi" olan Ada, bozgunun ardından gelen İngiliz, Fransız, İtalyan subaylarına sayfiye tahsis edilmişti.