Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanlar? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu…
“Vuruşmak daha kolay, inan” demişti bir subay bana, “analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana, o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın…”
Matt Haig'in okuduğum ilk kitabıydı ve gerçekten çok keyif aldım. Kitap zaman üzerine bol bol düsünmemizi sağlıyor. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeninin çok bilinmeyen rahatsızlığı yüzünden aslında yüzyıllardır farklı farklı hayatlarda farklı farklı kimliklerle yaşadıklarını okurken, hayatı nasıl yaşamalıyız sorusuna cevap arıyoruz. Korkarak, herkesten soyutlanarak, aşık olmadan, sevmeden, biriyle bağ kurmadan, dost olmadan, sürekli geçmişin ıstırabı ve geleceğin kaygısıyla meşgul bir zihinle yaşamak yaşamak mıdır?
" Anları yakalamak. Gelip geçen kısacık anları. Geçmiş ya da geleceğin dışında bir şeyde yaşayabilmek. Sahiden burada olmak. Sonsuzluk, demiş Emily Dickinson, şimdilerden oluşur. "
Belki de zamanı durdurmanın yolu sadece şimdide kalmaktır. Bazı anlar vardır sonsuza kadar bitmesini istemezsin. Bazı anlar vardır bir kere daha yaşayamazsın. Bazı anlar vardır asla unutamazsın. Hayat bu anların toplamıdır galiba. Bunu anladığımızda gerçekten yaşamayı seçmiş oluyoruz. Hayat, yaşamak ve zaman üzerine düşünmek isteyenlere kesinlikle öneririm. Çok güzeldi.
''Bazı adamlar korkaktır. Sevdanın yüküyle omuzları çöker diye, silkinip sığınırlar bir ayrılığa.
Kızamazsın...
Bazı adamlar çok gider. Hiç gelmeden, hep gider.
Bazı adamlar yalnızdır. Parmaklarının arasına sıkıştırdığı bir sigarayla el sallarlar geceye. Birkaç duble daha içerler, hiç konuşmadan seninle. Bir şarkı daha dinlerler, sustukları çoğalır.
Konuşamazsın...
Bazı adamlar; bir inanç, bir din, bir Tanrı gibi kurulur göğsüne. Aradan yüzyıllar da geçse,
Unutamazsın...''
Emre Aydın’ın şarkı sonunda “Ceplerinde cümleler
saklayamazsın, boğazın düğümlenir ya konuşamazsın,
sen beni ölsen…” diyerek şarkıyı bitirip, “Unutamazsın”
diyememesi…
Herkesin umutla beklediği ikinci hayat, ikinci şans,sana seni unutturabiliyorsa ilk gibidir...
Ama insan unuttuğunu zannettiği anda uzun sürmeyecek mutluluklar doğar yüreğine...
İkinci hayat ilk hayata benzeyemez çünkü ilk olan yanlış anlaşılandır hep...
Güneş evreni ısıtmak için yaratıldığında insanın hayal gücüne maruz kalıp çok manidar yaşamıştır ikinci hayatını...
Herkes unutur ilk hayatını yavaş yavaş, ama günahın sevdiğin herşeyi kalbinde kendi ellerinle öldürmekse eğer unutamazsın...
Çünkü unutan şifa bulur kimileri ise cefa...