Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
572 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sene 2001, kendisini gördüğüm ilk zaman, bana başlamam gereken ilk kitap serisinin bu kitap olduğunu tesadüfen ondan duymuştum. Herkesin okuması gereken, hayatta ise okumadan geçmeyeceği kitaplardan.
Uygarlık Tarihi
Uygarlık TarihiServer Tanilli · Cumhuriyet Kitapları · 2009619 okunma
Uygarlık tarihi, doğanın giderek daha fazla insan deneyimlerinden koparıldığını göstermektedir ve bunun bir yansıması da yiyecek seçeneklerindeki azalmadır. Rooney'e göre, tarih öncesi insanlar 1500'ü aşkın yabani bitki türü ile beslenirken, Wenke bize şunu hatırlatır; "Tüm uygarlıklar, yalnızca altı bitki türünden biri veya birkaçıyla beslenmiştir; bunlar buğday, arpa, darı, pirinç, mısır ve patatestir."
Sayfa 124
Reklam
572 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Server Tanilli evrensel bir bakışla, üç ana başlık altında (Batı,Sosyalist ve Üçüncü Dünya) anlatmış uygarlıkların tarihini.Dili de son derece yalın. Komünizm propagandası suçlamasıyla yargılandığı DGM'deki savunması da aynen kitabı gibi ders niteliğinde: ' Çağına ve topluma karşı görevini yerine getirmiş bir hocanın huzuru içindeyim şu anda. Yazdıklarım yazılması gereken şeylerdi. Bugün yazmaya kalksam, -en azından- gene aynı şeyleri yazardım. Hiçbiri hakkında en ufak bir pişmanlık duymuyorum. Kalemimden çıkmış her cümlenin, -cümle ne demek- her kelimenin ve hecenin altında, entelektüel şeref ve haysiyetim yatmaktadır. İnsanım, hayatta dönebileceğim şeyler olabilir. Ama entelektüel şeref ve haysiyetimden – ölüm pahasına da olsa- dönemem. Attila İlhan'ın o yeni ve unutulmaz şiirlerinden birinin son mısraları geliyor aklıma: O sözler ki kalbimizin üstünde Dolu bir tabanca gibi Ölüp ölesiye taşırız O sözler ki bir kez çıkmıştır ağzımızdan Uğrunda asılırız.'
Uygarlık Tarihi
Uygarlık TarihiServer Tanilli · Cumhuriyet Kitapları · 2009619 okunma
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Önce Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlık sonra Cumhuriyetin kurulması, devrimler ile uygarlık savaşlarında Batı'yı iki cephede de dize getiren büyük Türk, Atatürk'ün, üçüncü cepheyi de 1930'larda açmış olduğunu öğreniyoruz bu kitapla. Eski kuşaklara unutturulmuş ve yeni kuşaklara öğretilmeyen büyük önderin bu üçüncü savaşı, Tarih. Bilinmeyen Atatürk'ü arayan tüm yurtseverlere çağrım, bağımsızlık kavgamızın bu boyutunu da öğrenmek için bu kitabı okumaları ve hatta çalışmalarıdır.
Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
Atatürk ve Türklerin Saklı TarihiSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2010147 okunma
Kaldırımlar, bidonlar ve uygarlık... Oslo sokaklarında Coşkun Ağabey'le (Özarı) yürüyoruz. Rahat yürüyoruz. Çünkü kaldırımlara park etmiş tek araba yok. Orası insanlar için. Kaldırımlar yoldan iki santim yukarıda topu topu. Araba çıkmaya kalksa şoför fark etmez bile, o kadar alçak... Coşkun Ağabey ''Kim dedi, şimdi hatırlayamıyorum'' dedi.. ''Ama
Sakın biyonik robot olmayın. Sonra sizi sistematik bir geri zekalıya dönüştürürler.. Unutmayın, “cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür” diye bir söz vardır. Kafanızı kiraya vermeyin. Zamanınızı boşa geçirmeyin. Arkadaşlarınızı iyi seçin.. asimetrik düşünün.. Bana kalırsa, 4 yılda 4 fakülte okuyun. Son 2 yılınızı Mevlana, Yunus Emre ya da
Reklam
Gerici akım, sinemaya sıçramakta gecikmedi. Dinsel filmler, daha doğrusu din duygularını sömüren filmler büyük bir artış gösterdi. Ezan, mevlit okuma sahneleri, dua sahneleri, daha önceki yılların şarkılı, göbekli sahneleri kadar gereksiz, bol bol ve onlarla birlikte yer almaya başladı. Aynı gericilik akımı, 1969'dan sonra, daha azgın ve daha örgütlü olarak yeniden baş gösterecektir. İşte bir avuç yönetmen, Türk sinemasını tiyatronun etkisinden kurtarmak, sinema dilini kurmak görevini böyle bir ortamda gerçekleştirmeye çalıştılar. Gerçekleştirdiler de. Bu yönetmenlerin başında Lütfi Akad gelir. 1949'da Kurtuluş Savaşı'nı konu alan bir romandan Vurun Kahpeye filmini çevirerek işe başladı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.