Olmazsa Olmaz, Anayasa...
- Bizde, modern anlamıyla ilk anayasa, 1876 tarihli “Kanun-ı Esasi”dir.
Sayfa 215 - Alkım Yayınları
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir...
- Osmanlı İmparatorluğu’nda meşrutiyet denemeleri I. Dünya Savaşı’yla sona erer. Hemen arkasından başlayan Milli Kurtuluş Savaşı dönemi, anayasacılık hareketleri bakımından da yepyeni bir aşamanın başlangıcı olur. Gerçekten, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasıyla, devlette egemenliğin kaynağı ve kullanılışı bakımından köklü bir değişiklik olmuştur: Egemenlik milletindir ve tüm iktidar meclistedir.
Sayfa 215 - Alkım Yayınları
Reklam
Çok Partili Döneme Geçiş...
Aslında Kemalizm, pozitivist, laik, milliyetçi ve anti-emperyalist niteliklerinin yanı sıra, “çok partili demokrasi”ye de inanıyor. Cumhuriyettin ilk yıllarından başlayarak bir “tek parti” yönetimine gidilmişse, toplum düzenini değiştirmek için gerekli görülmüştür de ondan bu. Yoksa asıl amaç, çağdaş uygarlık düzeyine varmak, Batı’ya karşın Batı gibi olmak ve Batı’nın en büyük özelliği olan “çok partili demokrasi”ye geçmek. Nitekim, Atatürk daha yaşarken, iki kez denemesi de yapılmış bu geçişin: 1925’te “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası”, 1930’da da “Serbest Fırka” kurulmuş. Ne var ki, her ikisi de başarısızlıkla sonuçlanan denemeler bunlar.
Sayfa 215 - Alkım Yayınları
Ve Demokrat Parti'li Dönem...
Demokrat Parti’nin doğuşu (7 Ocak 1946) böyle bir ortamda olur ve kısa zamanda gelişir. Halk yığınlarının geniş ilgi ve desteğini de görse, özünde “halka karşı” bir harekettir. Çünkü çıkarları geniş halk kitlelerinin çıkarlarıyla zıtlaşan sınıf ve zümrelerin sözcüsüdür. Dışa bağımlı büyük sermayenin sözcüsü olarak çıkmıştır tarih sahnesine. Ve toplumdaki en geri ve kapitalizm öncesi kesimlerle bağlaşıklığını sağlamlaştırır; onların sömürü ağı içindeki geniş halk yığınlarına dayanarak iktidara gelir (14 Mayıs 1950).
Sayfa 216 - Alkım Yayınları
1961 Anayasası'nın Özelliklerinden...
- 1961 Anayasası’nın bir başka özelliği, iktidarın sınırlanmasında getirdiği yeniliktedir. Anayasa’nın bu bakımdan en önemli yeniliği, hiç kuşkusuz kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetleyecek bir Anayasa Mahkemesi kurmasıdır. Böyle bir mekanizmanın, parlamento bakımından büyük bir sınırlama getirdiği pek açık. - Anayasa’nın, son olarak bir özelliği de, çağdaş özgürlük anlayışını benimsemiş olmasında görülüyor. 1924 Anayasasından farklı olarak, yalnız “klasik” hakları değil, “iktisadi ve sosyal hakları” da kabul ediyor.
Sayfa 217 - Alkım Yayınları
Hangi uygarlık?
Rousseau'ya göre insan doğası gereği iyidir. Bir ormanda kendi başımızın çaresine bakarak yaşasaydık, pek çok soruna sebep olmayacaktık. Fakat bu doğa durumundan çıkıp şehirlere yerleştiğimizde işler ters gitmeye başladı. Diğer insanlar üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmayı ve diğer insanların dikkatini çekmeyi saplantı haline getirdik. Hayata karşı bu rekabetçi yaklaşımın korkunç psikolojik etkileri oldu ve paranın icadı her şeyi daha da kötüleştirdi. Şehirlerde birlikte yaşamanın sonucunda kıskançlık ve açgözlülük ortaya çıktı. Yabani yaşamda, "soylu vahşi" bireyler sağlıklı, güçlü ve her şeyden önemlisi özgürdü ama uygarlık insanı kirletiyordu.
Sayfa 162 - Alfa - J. J. Rousseau
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.