İnsan yapısındaki çelişkiler, onun ne ölüme ne de sonsuzluğa bir türlü dayanamadığını gösteriyor. Sonsuzluk da ölüm kadar ürkütücü bir gerçektir. Sonsuzluk, yalnız Allahın dayanabileceği bir güçlüktür.
"Önce kelime vardı," diye başlıyor Yohanna'ya göre İncil. Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık. Kelimenin bittiği yerde başladı; Kelime söylenmeden önce başladı. Kelimeler, Yalnızlığı unutturdu ve Yalnızlık, Kelime ile birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, Yalnızlığı anlattı ve Yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız Kelimeler acıyı dindirdi ve Kelimeler insanın aklına geldikçe, Yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
“Hiçbir şey anlamıyorum, anlamak da istemiyorum. Olaylarda kalmak istiyorum. Anlamamaya karar vereli çok oluyor. Anlamak istersen olaylardan sıyrılmam gerekir, oysa ben sadece olayda kalmak istiyorum.”
içindeki derin acı doğabilecek bütün duygularını sömürmüştü, o anda ruhunu tam olarak inceleyebilse, bulunduğu durumun onu her iğfale karşı en kalın bir zırhla koruduğunu anlardı.
içindeki derin acı doğabilecek bütün duygularını sömürmüştü, o anda ruhunu tam olarak inceleyebilse, bulunduğu durumun onu her iğfale karşı en kalın bir zırhla koruduğunu anlardı.