“Yazarken kaymalısın. Sözcükler pürüzlü ve bulanık olabilirler, ama keyifli bir şekilde kayıp gidiyorlarsa duyulan hazla ışıldarlar. Özenle yazmak ölümcüldür. Sözcüklerle kaya parçaları veya yenecek lokmalarmış gibi oynamakta Sherwwod Anderson’un üstüne yoktu bence. Sözcükleri kağıda resmederdi. Ve öyle basitiler ki ışık patlamalar hissedersiniz; kapılar açılır, duvarlar kayar. Halıları, ayakkabıları, parmakları görürsünüz sayfada.. sözün ustasıydı. Harikuladeydi. Ama Sherwood’un Sözcükleri mermi gibidirler de. Onu okurken birden yere serilebilirsiniz. Uzun lafın kısası Sherwood işi biliyoru. Sezgileri güçlüydü. Hemingway yazıyı fazla ciddiye almıştı. Onu okurken ne kadar emek sarf ettiğini görebilirsiniz. Anderson ciddi bir şeyden söz ederken gülmeyi de bilirdi Hemingway hiç bilmedi gülmeyi. Sabahın altısında ayakta yazan birinin mizah duygusu olamaz. Bir şeylerin üstesinden gelmeye çalışıyordur.”