Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkan Varol

Furkan Varol
@varolfurkan
Fetih Zihniyeti
Avrupa emperyalizmi, dünyadaki diğer emperyal projelerden tamamen farklıydı. Daha önceki imparatorluklar dünyayı zaten anladıklarını düşünüyorlar ve fetihleri sadece kendi dünya görüşlerini yaymak için gerçekleştiriyorlardı. Örneğin Araplar Mısır'ı, İspanya'yı ve Hindistan'ı bilmedikleri bir şey bulmak için fethetmediler. Romalılar, Moğollar ve Aztekler yeni toprakları güç ve zenginlik için büyük bir hırsla fethettiler, ama bilgi için değil. Buna karşın, Avrupalı emperyalistler yeni bilgiler edinmek amacını da güderek uzak topraklara yelken açtılar.
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
İslam nasıl bir Arap tekeli olarak başlayıp sonradan Türkler ve İranlılar tarafından ele geçirildiyse, modern bilim de bir Avrupa icadı olarak doğmasına rağmen bugün çok etnisiteli bir girişim haline gelmiş durumdadır.
Sayfa 284Kitabı okudu
Neden Avrupa?
Sanayileşmiş ve sanayileşmemiş toplumlar arasındaki fark önemli bir ekonomik ve siyasi etken olduğunda, nasıl oldu da Rusya, İtalya ve Avusturya bu farkı kapamakta başarılı olurken İran, Mısır ve Osmanlı İmparatorluğu başarılı olamadı? İlk sanayi dalgasının teknolojisi görece basitti. Çinlilerin veya Osmanlıların buhar makineleri ve makineli tüfek üretmesi veya demir-yolları inşa etmesi bu kadar zor muydu? (...) Çinliler ve Türkleri elinde buhar makinesi gibi teknolojik yenilikler bulunuyordu (bunlar bedavaya kopyalanabilen veya satın alınabilen şeylerdi). Öte yandan, Batı'da ortaya çıkması ve olgunlaşması yüzyıllar süren değerler, mitler, hukuki araçlar ve sosyopolitik yapılar bu ülkelerde mevcut değildi ve bunlar kolayca kopyalanıp içselleştirilemiyordu. Fransa ve ABD, İngiltere'nin hemen arkasından hızlıca ilerleyebildi çünkü Fransızlar ve Amerikalılar, zaten İngiliz mitlerinin ve toplumsal yapılarının önemli kısımlarını paylaşıyorlardı. Çinliler ve Türkler ise hem farklı biçimde düşündükleri hem de toplumlarını farklı şekillerde örgütledikleri için farkı bu denli hızlı kapatamadılar.
Sayfa 282Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Arzular acı çekmeye sebep olur, acı çekmekten tamamen kurtulmanın tek yolu da arzu duymaktan tamamen kurtulmaktır. Bunu yapmanın tek yolu da gerçekliği olduğu gibi yaşaması için zihni eğitmektir. (...) Tek-tanrılı dinlerin ilk prensibi şudur: "Tanrı vardır. Benden ne istiyor?" Budizm'in ilk prensibi ise "Acı vardır. Acıdan nasıl kurtulabilirim"dir.
Sayfa 229Kitabı okudu
İyi ile Kötünün Savaşı
İnsanların çelişkili şeylere aynı anda inanabilme kapasitesi muazzamdır.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Tektanrılı dinler, diğer tanrıları büyük bir tantanayla sahneden indirdi, fakat sonradan bunları arka kapıdan geri aldılar. (...) Hristiyan azizleri sadece eski çoktanrılı dönemin tanrılarını temsil etmiyordu, bunlar aslında çoğunlukla aynı eski tanrıların maskelenmiş halleriydi.
Sayfa 222Kitabı okudu
Din bir şeye inanmamızı isterken, para başkalarının da bir şeye inandığına inanmamızı ister. (...) Para insanlar tarafından yaratılmış ve neredeyse tüm kültürel farkları aşabilen tek güven sistemidir, ayrıca din, cinsiyet, yaş, ırk ve cinsel yönelim üzerinden ayrımcılık da yapmaz. Para sayesinde birbirini hiç tanımayan ve güvenmeyen insanlar etkin işbirlikleri yapabilirler.
Sayfa 192Kitabı okudu
Veba zamanı bazılarının bu hastalığa içten içe duyduğu yakalanma isteği gibi acayip bir şekilde bundan ölmek istiyorlardı. Aslında hepimizin içinde saklı olan ve ortaya çıkmak için belli şartlar bekleyen bu tür tuhaflıklar vardır.
Sayfa 348Kitabı okudu
Nezaket Yoksunu Adam
Konuşmaya tenezzül ettiğinde iyi konuşuyordu, ama içindeki ışık, üzerine ölümcül bir karanlık gibi çöken hiçbir şeyi umursamaz tavrı nadiren delip geçebilirdi.
Sayfa 186Kitabı okudu
" (...) düşündüğüm şey benim kişiliğimin bir parçasıdır. (...) hiç kimsenin düşündüklerimi bu şekilde yorumlamasını kabul edemem."
Sayfa 183Kitabı okudu
Geri13
55 öğeden 46 ile 55 arasındakiler gösteriliyor.