Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ebu Hanife, şehadet anının gelip çattıgını anlayınca uzandığı yerden başını hafifçe kaldırdı.
Yaşlı gözlerle ona bakan dostlarına gülümsedi.
Hiçbir acı çekmiyormuş gibi son derece rahat ve okşayıcı bir sesle:
_Beni,gasp edilmemiş bir toprak parçasına gömün!diye fısıldadı.
Sonra ellerini göğsünün üzerine kenetledi.
Gözlerini kapattı.Kuru dudaklarıyla birkaç kez kelime-i tevhid'i mırıldandı.
Derin bir soluk aldı ve göğsünün üzerinde kenetlenen elleri yavaşça açılıp yanlarına düştü.
Ölüme gülümseyen adam , ilmini makam ve paraya satmayan bir alimin , Ebu Hanife'nin izzetli mücadelesini anlatır.
Şehadetle noktalanan onurlu bir hayatın romanıdır.
_ÖLÜME GÜLÜMSEYEN ADAM_
Allah Muhammed Emin Hoca'mdan ebeden razı olsun. Elhamdülillah her kitabında hayatımı Rasul'e ve sahabeye benzetme fırsatı ile rızıklandırılıyorum. Üstelik okumuş olduğum kitabında öyle güzel bir tasnif yapmış ki her alanda sahabeden hal ve huy öğrenebiliyorsunuz. En başta kul olmayı,"La!" deyip tevhidi, günümüze bakarak; utanarak ahlakın zirve hallerini, secdede ve rukuda Allah'a kendini nasıl bağladığını ve yaşamındaki çalışmaların Allah yoluna çevirip ibadetin yalnızca 5 vakit ve oruçla sınırla kalmadığını ( burada yanlış anlaşılma olmasın namaz ve orucun ehemmiyeti fevkalade ve karşılaştırılması bahis dahi edilemez sadece yaptığımız çalışmaların da ibadet olduğunu belirtmek amacıyla örnekledim. Nitekim Rasulullah (sas) buyururlar: “İbadet yetmiş nevidir. En faziletli (ibadetlerden biri) de helâl rızık kazanmak için çalışmaktır.” ) , ardından ilim; sahabenin yalnızca " ben ibadetimi yapayım gerisine ne lüzum" dediğini hiçbirimiz işitmedik. Onlar hem ibadetlerini hem de ilimlerini Kur'an'ın ve Rasul'ün tavsiyeleri üzere yaptılar. İlim konusunda da bize örnek oldular. Teslimiyet, cömertlik, şehadet ve mücadele. "Şu konuda örnek alacağım kimse yok!" diyemeyiz. Kıssalar, Rasul'ün (sas) hayatı,sahabenin hayatı... mesele şu ki biz benzemek istiyor muyuz ? Biz hakkıyla kul olmak, hakkıyla Abdullah olmak istiyor muyuz ?
İnşallah kitabı okursunuz. Hoşçakalın.
Kerbela...
Nasıl anlatılır ki?
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, tarihin gördüğü en büyük zulüm ve ihanetlerden birisi. Peygamber Efendimizin; "Benim dünyada öpüp kokladığım iki reyhanımdır." dediği sevgili torunlarından Hazreti Hüseyin'in şehit edilişi...
"De ki; siz evlerinizde dahi olsanız haklarında ölüm takdir edilenler mutlaka düşüp ölecekleri yerlere doğru çıkarlardı." (Ali İmran- 154) ayeti kerimesinin hükmü gereği, ne yapılsa da önüne geçilemeyecek bir şehadet. Takdiri İlahi...
"Kerbela Faciası"... Kitabın ismi bile insanın içini yakıyor. Çok zorlanarak okuduğum ve bir an önce bitmesini istediğim tek kitap.
Mustafa Asım Köksal'ın akıcı anlatımıyla, muteber kaynaklardan derinlemesine araştırılarak yazılmış, mutlaka okunması gereken çok kıymetli bir eser.
Kitap;
-Hazreti Hüseyin'in çocukluğu,
-Kerbela faciası,
-Hz.Hüseyin'i şehit edenlerin uğradıkları belalar -Kerbela'nın intikamı" diye dört parcaya bölebiliriz.
Her ne kadar sorumluları belalarını bulsa da, fitne kapılarının nasıl aralandıgına şahit olacaksınız.
*Hz.Hüseyin hak davası uğruna canını verdi!.. Şunu iyi bilmeliyiz ki, her zaman Hüseyinler var olduğu gibi Yezidler de var olacaktır. Hüseyinler ve Yezidler ortaya çıkar, tarih sahnesinde oynar ve giderler.. Bize düşen, yollarını, mecralarını tespit etmek, kimden yana tavır takınacağımızı, kimin safında yer alacağımızı, kimin yolundan gideceğimizi belirlemektir. Hak yoluna baş koyup zalime boyun eğmemek, zilletle yaşamaktansa ölmeyi şeref bilmektir..
Allah cc. Şehadetini kabul, makamını âli eylesin..
AHHH FİLİSTİN :(
Ahh Kudüs...
Kalbimin hiç dinmeyen sızısı, içimin kanayan yarası. Ahh Filistin. Ne söylesem, ne yazsam anlatamam derdimi, yarımlığımı, çaresizliğimi. Bu eser bir kez daha Kudüs, Gazze, Filistin hakkında ne kadar az şey bildiğimi ve Mücahid-Mücahide, direniş, hasret, şehadet kavramlarının anlamlarının hayatımda ne kadar basite indirgenmiş, sönük hale gelmiş olduğunu gösterdi. Tefekkürle okumanızı tavsiye ediyorum. Kitabı okuduğunuzda dualarınızın artmasına vesile olması dileklerimle...
Hiç düşünmeden okuyun. Okuduktan sonra zaten herkesin okumasını isteyeceksiniz. Doyamadığım bir kitap oldu.
Sadece “ bir tek kişinin hidayetine vesile olursa bu kitap görevini yapmış olacaktır” düşüncesiyle bu kadar güzel bir eser ortaya çıkaran Bekir abiden ve Hayati hocadan Rabbim razı olsun. Can kemiğe dayandığı zaman, Tıpkı kitabın sonunda olduğu gibi, kelime-i şehadet son sözünüz olsun.
Murat anne ve kızkardeşi Elif'le yaşamaktadır Murat'ın tek gayesi askerliğini sağ salim yapıp gelmek ve Elif'in okuyup diş hekimi olabildiğini görebilmektir.
Askere gittikten sonra hayırsız abi Fırat sık sık eve gelip evdekileri rahatsız etmekte sürekli para istemektedir hatta bir gelişinde kardeşi Elif'i yumruklamış bir şey alamadan çekip gitmiştir. Murat askere gittikten bir kaç ay sonra annesi ve ahretliği Asiye Hanım kahve içmek için gittikleri kafede ilginç bir olay yaşarlar minik bir serçe Cennet Hanımın karşısına konup onun gözlerinin içine uzun uzun bakar tam kafasını sevmek için parmağını uzattığın da serçe uçar gider bu olay ikisinide etkiler sonrasında kalkıp otobüse binip evlerinin sokağına geldiklerinde sokağın her tarafında askerleri ve ambulansı görürler ikiside anlam veremez ta ki Elif'in çığlıklarını duyana kadar Cennet Hanım Elif'le karşı karşıya geldiğinde gözünde tek damla yaşla yığılır evet ateş düştüğü yeri yakmış Murat'ın şehadet haberi gelmiştir Peki bundan sonra onları neler bekliyor Cennet Hanıma ne oldu tüm bunların cevabı bu kitapta kesinlikle ve özellikle kadınlarımızın okuması gereken kitapta bir kadının inat ederse neler yapabileceğini göreceksiniz
"Gücünü sevdiklerinden alan ve onlar için ayakta kalan kadınlara selam olsun."
# Birileri tarafından değeriniz bilinmese de unutmayın ki birilerinin olmazsa olmazısınız.
Birilerinin can damarı ve hayat pınarısınız.
Fırtınalarda köklerine ve sevdiklerine tutunup dimdik ayakta kalan kadınlar,
SİZ İYİ Kİ VARSINIZ...
183 syf.
·
Puan vermedi
" Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz." namazlarda, başka yerlerde defaatle okuduğumuz bu âyet yaşantımızla doğrulanıyor mu gerçekten?
Unvan,şan, şöhret, mevki, makam soruyoruz. İzzet ve şerefi Allah'ta bilsek ,onun kapısına kul olmayı her şeyden aziz bilsek başka yerde arar mıyız? Ne kadar acı bir şey bu değil mi asıl varlık gayemiz " kul olmak" iken biz Allah'a yaraşır kul olmayı, insanın elde edebileceği en büyük izzet ve şerefin kullukta olduğunu unutmuşuz.
Muhammed Emin Yıldırım da bu unutmuşluğumuza bir darbe olarak " bu çağda Allah'a yaraşır kul nasıl olunur?" sorusunun cevabını Allah' a kul olmayı en güzel şekilde yaşamış , isimleri gibi yaşamlarıyla da "Abdullah" olmayı başarmış sekiz sahâbî efendimizin hayatı üzerinden kavramlarla aktarmıştır.
•Abdullah b. Me’sud ve Tevhid
•Abdullah b. Amr ve Ahlak
•Abdullah b. Ömer ve İbadet
•Abdullah b. Abbas ve İlim
•Abdullah b. Selâm ve Teslimiyet
•Abdullah b. Zübeyr ve Mücadele
•Abdullah b. Cahş ve Şehadet
•Abdullah b. Ca’fer ve Cömertlik.
Rabbim sahabî efendilerimizi hakkıyla tanıyabilmeyi, yollarını yol olarak edinebilmeyi , çağımızın Abdullah' ı olabilmeyi bizlere nasip etsin.
Muhammed Emin Hocanın tüm emeğine, gayretine , fedakarlığına ve davasına şahidiz. Asr-ı Saadet 'in atmosferini, iklimini hissettiren ,kul olma noktasında o güzel üslûbu ile kaleme aldığı istifade edilebilecek çok güzel bir eser .
Son sözümüzde şu dua olsun:
"Noksanlarımıza, eksikliklerimize , kusurlarımıza rağmen bizi kendine kul eyle ya Rabbi!
Abdullah kabul eyle ya Rabbi!"
Amin...
Acılarla güldüm. Acı çekerek güldüm. Gülmek zorunda bırakıldım. Reklamlar verildi. Kitap boyunca canımın çekmediği dünya malı kalmadı.Yaşlı bir vücudun içinde kitabın yarısına geldim. Ah Ruhi Bey'di bu. Ta kendisi... Yaşadığım şu zamanki dünyayı düşünmeye başlayamadım. Kafam karıştı. Türkiye bir zamanlar kalbi durmuş ve yeniden hayata dönmüş bir vatan değil miydi? Şimdi hayatta mıyız? Yediklerimle yaşıyor muyum öldürülüyor muyum? Ruhumun ebediliğini Magnum dondurmaya satabilirim. Bu kitapta Kelime-i Şehadet getirmek yüz yıl sonra olabilecek bir lüks. O da ölürken.. Ama, hiçbir şeye şaşırmadım. Sadece işin iç yüzünü tanımanın zevkini tattım. İyi akşamlar canım!
