Kirli olduğuna inanılan politik ve ekonomik ilişkiler, başarının ancak ideallerden ve etik prensiplerden vazgeçerek mümkün olacağı inancını sağlamlaştırıyor. Bu da dikte edilen değil, arzu edilen hayatı yaşamaya dair umutları giderek azaltıyor. Bu sebeple, tutku duyduğu yemek ve şarabın peşinde, arzu ettiği hayatı yaşayan birinin gençlerde hayranlık uyandırması ve rol modeli teşkil etmesi şaşırtıcı değil.