Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Verbalizm, parlak, süslü ve gürültülü cümlelerle önemli şeyler söylüyormuş gibi görünüp hiçbir şey söylememektir. Bu yola sapanlar, okuyucuların ve seyircilerin pasif konumundan faydalanmak isterler.
Verbalizm;
Kelimelere fikirlerden daha çok önem veren eğilim. Entellerin fikri tembelliği, her şeyden önce, kullandıkları dilde kendini aşikar kıIar. Bu dilin vokabileri çok sınırlıdır. Aynı bir kavramın nüanslarını veren kelimeler hemen hiç kullanılmamaktadır. Konuşma dilleri birkaç yüz, entel kitap yazarlarının yazı dilleri ise nadiren birkaç bin kelimeden ibarettir. Entel nüanslar belirtmek hususunda kendini zorlanmış hissederse, uzun açıklama cümleleri kurar. Entelin retoriği (hitabeti) mantıki bir fikir yapıyı yansıtmaktan çok, bu zehabın uyandırılmasına yönelik bir verbalizm (yani kelimelere fikirlerden daha çok önem veren eğilimini) ve bir verbiyaj (yani içeriğ, boş, faydasız bir sürü kelimeyi peşpeşe kullanma illetini) sergiler. Bundan ötürü entellerin çoğunun fikir yürütmeleri amiyane tabi’riyle, sağduyulu aydınları bıyık altından ve bazen da alenen gülümseten bir laf salatası görünümünde olur. Bunu kuvvetlendirip belirgin kılan bir başka faktör de entellerin kelimelere hiçbir lügatte bulunmayan anlamlar yükleme illetidir. Slogan edebiyatıyla da desteklenen bu tutum yavaş yavaş bir entel argosunun oluşmasına yol açmaktadır. (İlimde Demokrasi Olmaz)
İlimde Demokrasi Olmaz
İlimde Demokrasi Olmaz
Sayfa 838 - kurtuba yayınları, 2. ciltKitabı okudu
Reklam
Popper, Çevre düşünürlerinin "anlam" problemiyle uğraşmalarına da karşıdır. Çünkü bu problemle uğraşmak laf ebeliği (verbalizm) yap­maktır. Popper, anlam problemi yardımıyla bilimsel ifadeleri metafizik ifadelerden ayırmak yerine, bilimsel bir ifadenin bilimselmiş gibi duran sahte (pseudo) ifadelerden ayrılması üzerinde durmuştur. Sınır-koyma (demarcation) adİnı verdiği bu problemi Popper, Çevre düşüncesiyle tanışmadan önce 1919 yılında ele almıştır.
Bu ülkenin en buyuk gelişme gösterdiği nokta ahlâksızlık olmuş. Toplum zaman ilerledikçe kültüründen ve gerçeklerinden uzaklaşıyor. Gerçekleri görmekten kaçan, üç maymunu değil on üç maymunu oynayan yalaka ve yardakçı bir bir kavim hâline getirildik. Düşünmeden konuşan, sorgulamadan yaşayan ve sürekli verbalizm yapan insanlarla bir arada yaşamak ne kadar da zor geliyor. İşini düzgün yapmayan, boş laf üretmekten başka bir meşguliyeti olmayan ve insanların özgür düşüncelerini tüketmeye çalışan karaktersiz karakterler... En çok da damarıma dokunan siyasetle ilgisi olmayan insanların sürekli siyasi paylaşım yapıp acaba hangi siyasetçiye yalakalık yapsam derdinde olanlar... Ülkede hiçbir şey yolunda gitmiyor kardeşim ekonomi kötü, eğitim kötü, adalet ise mülkün temelinden çıkmış yalakaların temeli olmuş durumda. Kör ebe oynamayı bırakın artık, sahte siyasi fikirlerinizi bir kenara bırakıp işiniz neyse onu yapın. Doğru olanı yapmadığınız sürece bu ülke daima gerilemeye ve zor durumda olmaya devam edecektir.