Beynimin içinde porselenler kırılıyor. Porseleni beynimin içine koyan da kim? Anne sen misin? Yoksa Kültürel etkileşimimi bir Yunanlıyla mi yaptım ? Bu bir Sirtaki mi değilse eğer porselenleri kıran kim?
Hasta bebek, kolunu kaybetmişsin niçin? Arabanın tekeri de kırık yine de uçurmayı dene. Bilirsin bir çocuk isterse bir arabayı da konuşturabilir.
Fazla zırvaladım, uykum var ve masal çağı kapanmış herkes romanlara sarmış . İyi de Suç ve Ceza uykularımı kaçırır ve muhtemelen rüyanın birinde Raskalnikov'un cinayetlerinden biri de ben olurum yahut vicdan azabı. Hukuk âlimleri ne derse artık. Uykumu kaçıracaksan şayet gündüzlerden fidye istemek için mutlu rüyalar teklif et.
Demin şarkının birinde seninle sokağı dönerken bir seyyar simitcinin arabasının önünde çarpıştık. Ah ! Olacak iş mi? Ya aşık olursak? Ama ihtilal bu ! Hayır hayır ihtimal değil düpedüz ihtilal. Yahu aşk bu devirde olacak iş mi? Yapma gözünü seveyim. Hakikaten de gözünü seveyim onu kaçırmayasin benden. Yaşamak için ciddi sebepler sunuyor çünkü gözlerin. Seni de seveyim. Hem de güneşlenirken , d vitamini alıp alıp sana erirken...
Düzenim epeyce bozuldu ama sen yoluna koyuyorsun bozulan her şeyimi. Moralimi, saatimi (henüz çalışan bir saatim bile yok ama seninleyken zaman hep sana sen var ya da sana içim geçiyor muhtemelen)
Kabul et epeyce zırvaladım. Ama seni seviyorum bunun en uzun yolu da bu sanırım. Uzun uzun , dünyayı yedi kere tavaf etmiş Hacı Macellanin sarf ettiği kilometrelercesinden çokça fazla seviyorum.
(Boğuk Günlerin Güncesi/ A.A)