Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat gerçekle ilgisi olmayan bir dekor
Reklam
...bize yüksek sesle haksız, alçak sesle haklı olduğumuzu söylüyorlardı.
Gilliatt bazı geceler gözlerini açıyor ve karanlığa bakıyordu. Tuhaf bir heyecan hissediyordu. Karanlığa bakan açık gözler. İç karartıcı, endişe verici bir durum. Karanlığın baskısı diye bir şey vardır. ... karaltılarla maskelenmiş sonsuzluk, işte gece. Bu kadar yığın insana ağır gelir. Evrenin gizeminden ölümün gizemine kadar tüm gizemlerin
Sayfa 285 - 286, 4.Basım, Nisan 2021
İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.
Reklam
Ne yaparsam yapayım hep orada, kurşundan bir külçeyi andıran, zihnimdeki her şeyi kovalayan, başımı çevirdiğimde ya da gözlerimi kapadığımda beni buz kesmiş elleriyle sarsan bu katlanılmaz düşünce hep yanı başımda, hep karşımda.
Ben onu düşünmezken, dünya neden beni düşünecek?
Sayfa 239 - İş bankası kültür yayınları
Kararnameleri sindirdikten sonra tıp bilimine, yedi özgür sanata yöneldi. Ot ve merhem bilimlerini inceledi; ateşli hastalıklar, yaralanmalar, irinli tümörler konusunda uzman oldu. Jacques d'Espars'ın yanında fizyolog, Richard Hellain'in yanında cerrah olarak çalıştı. Sanat dallarında lisans, ihtisas, doktora eğitimi aldı. O zamanlar pek rağbet görmeyen üç kutsal dili, Latinceyi, Yunancayı ve İbraniceyi öğrendi. Bilgi birikimini artırmak onda gerçek bir tutkuya dönüşmüş, on sekiz yaşında dört fakülteyi bitirmişti; delikanlıya göre yaşamın yegâne amacı öğrenmekti.
O güne kadar sadece kitapları sevmiş biri için bir insana bağlanmak ilginç ve hoş bir şeydi.
Reklam
İnsanı tepeden tırnağa saran ve dibine inildiğinde yüzeye çıkmanın uzun zaman aldığı düşünceler vardır.
Sayfa 208 - 2. CiltKitabı okuyor
Bu, hiç kuşkusuz dinlenmeyi hak eden bir operadır. Genellikle Paris'ten gündüz yayılan uğultu şehrin konuşmasıdır; geceleri ise şehir soluk alıp verir, burada ise şehir şarkı söylemektedir. Bu yüzden, bu çanlar orkestrasına kulak verin; yarım milyon insanın mırıltısının üzerine nehrin ezeli yakınmasını, rüzgârın hiç durmayan esintisini, ufkun tepeleri üzerinde org büfeleri gibi kurulmuş dört ormanın uzaktan gelen ağırbaşlı şarkılarını yayın, tıpkı ara renklerde olduğu gibi, tüm boğuk ve tiz sesleri kısın ve dünyada çan seslerinin bu uğultusundan, bu müzik şöleninden, üç yüz ayak yüksekliğinde kulelerde on binlerce sesin hep bir ağızdan söylediği şarkıdan, artık sadece bir orkestraya dönüşmüş olan bu şehirden, bir fırtınanın gürültüsünü yansıtan bu senfoniden daha zengin, daha keyifli, daha görkemli, daha göz kamaştırıcı bir şey olup olmadığını söyleyin.
Çünkü bazı durumlarda kulağın da gözü vardır.
...her çeyrek saatte hayatımın bir yılı gidiyor.
Neredeyse ulaştığı amacı onu sanrılarla dolduruyordu. Bu acılara katkanırken aklında tek bir düşünce vardı: İleri! Gerçekleştirdiği iş, aklını başından almıştı. İrade sarhoş eder. Kişi kendi ruhuyla sarhoş olabilir. Bu sarhoşluğa kahramanlık denir.
Sayfa 284 - 4.Basım, Nisan 2021
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.