Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

anakin skywalker

anakin skywalker
@wader
1 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Biliniyor ki büyük kalkışmaların hemen tamamı uzun bir yürüyüşle başlamıştır. Gandi, tuz için yürümüştür ve susuzluktan hakikaten büyük sıkıntı çekmiştir. Mao, uzun bir yürüyüşe çıkmış ve o sırada kül türle ilgili ne varsa ortadan kaldırmayı kararlaştırmıştır. Fidel Kastro, bugün bile her pazar Havana sahillerinde yürüyüş yapmaktadır. Bir tek Lenin yürümemiştir ama ondan sonra iktidarı eline geçiren Stalin, almış yürümüştür. Demek ki aşağı yukarı her devrim bir yürüyüşle başlamış ya da bitmiştir. (Bakınız, Çavuşeskuların idam mangasının önündeki ağır tempolu yürüyüşleri.) Ancak bu yürüyüşlerde oluşan konvoyun arkasıralarında yer almak durumunda kalan birçok insanın niçin yüründüğünü bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Birçoğunun "nereye gidiyor lan bu kalabalık, ben de takılayım bari" cümlesinden daha derin bir teorik donanıma sahip olmadıkları bir gerçektir.
Sayfa 99 - Sel YayineviKitabı okudu
Reklam
eğri
......Uzay eğridir; ışık eğriler boyunca yayılır; Riemann ile Einstein gösterdiler bunu.Yani uzayda doğru yoktur; kapalı, bükümlü ve eğridir evren.Bunu fark ettiğimizde bazı insanların niçin dürüst olmadıklarını daha rahat kavrayabilirsiniz."Eğri bir evrende nasıl doğru olsun insanlar" diyebilirsiniz yada demeyebilirsiniz. Ötekiler öyle ama siz eğri çizmek zorunda değilsiniz. Kimse kalemle doğmaz, çizgileri eğri yada doğru çizmek size kalmıştır.Belkide en büyük erdem, eğri bir evrende, doğru çizgi çizebilmektir bu dünyada............. Üstün Dökmen
Sağlam tespit
Evcilleştirilebilen hayvanların hepsi birbirine benzer; her evcilleştirilemeyen hayvanın evcilleştirilememe nedeni farklıdır. Buna benzer bir cümleyi daha önce okudunuz gibinize geliyorsa, haklısınız. Cümlede birkaç küçük değişiklik yaparsanız Tolstoy'un büyük romani Anna Karenina'nın o ün lü ilk cümlesini bulursunuz karşınızda: "Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; mutsuz ailelerin mutsuzluğuysa kendine özgüdür." Bu cümleyle Tolstoy şunu demek istiyor: Bir evliliğin mutlu bir evlilik olabilmesi için çeşitli bakımlardan iyi yürümesi gerekir: cinsel arzu uyandırma, para konuların da anlaşabilme, çocuk terbiyesi, din, hısım akraba ilişkisi bakımından ve daha başka önemli bakımlardan. Bu temel konulardan birinde başarısızlık evliliğin sonu olabilir, o evlilik mutluluk için gerekli bütün öteki katkı maddelerine sahip olsa bile.
Sayfa 205 - Tübitak

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
H(b)oş geldiniz
Neyse... Hoş geldiniz... Ooo... Sen de mi geldin? Senin ne işin var bu iyi insanların arasında? Sana söyleyecek çok fazla sözüm yok. Öyle hızlı çirkinleşiyordun ki, ilk gördüğümde başımı aklıma dar eden gözlerin bir an da iki dipsiz kuyuya dönüşebiliyordu. İçine girenler çıkamıyordu bir daha. Bir sürü ölü sevda yatıyordu içindeki bataklıkta.
Sayfa 42 - Sel YayineviKitabı okudu
160 syf.
·
Puan vermedi
Hijyenik Aşklar
Hijyenik AşklarYılmaz Erdoğan
7.3/10 · 907 okunma
Reklam
Cesaret-Cehalet
Artık bebekler öldürülmeyecekti. Köylüler kendi aralarında, "Madem bebek boğmak günah, peki biz bugüne kadar bebekleri boğarak günah mı işledik?" diye konuşmaya başladılar. Yeni bilgeye yakın olmaya can atan kahveci Burhan bu konuşmaları Mirza'ya hemen aktardı. Mirza'ya gelen yeni mektup, hem bu endişeyi gideriyordu hem dördüncü mektuptaki emri pekiştiriyordu hem de Mirza'nın içindeki, "Ya birileri mağaraya girer de cesetleri bulursa" şeklindeki kaygısını gideriyordu.
Sayfa 259 - DKKitabı okudu
Aslında Mirza'nın elindeki küçük kâğıtta hiçbir şey yaz mıyordu. Mirza, aylar önce Bilge'nin sözlerini not ettiği def teri gece birkaç defa okumuş, ders kitaplarını, vecizeleri ezberleyen öğrenciler gibi ezberlemeye çalışmıştı. Şimdi avucuunun içindeki boş kâğıda baka baka gece ezberlediklerini tekrarlamaya çalışıyordu.
Sayfa 258 - DKKitabı okudu
Aslında Mirza'nın elindeki küçük kâğıtta hiçbir şey yazmıyordu. Mirza, aylar önce Bilge'nin sözlerini not ettiği def teri gece birkaç defa okumuş, ders kitaplarını, vecizeleri ezberleyen öğrenciler gibi ezberlemeye çalışmıştı. Şimdi avucunun içindeki boş kâğıda baka baka gece ezberlediklerini tekrarlamaya çalışıyordu.