Akhilleus, Patroklos’un cesedini yakmaya çalıştığında alevlerin cılız olması onu üzmüş, o da rüzgârlara dua etmişti rüzgâr çıksın diye. İris de bu isteği alıp Zephyros’a götürmüştü.
O, bana aldırış etmediği sürece, gözümde gerçek bir tanrıçaydı. Ona hiçbir zaman sevgimden söz etmedim. Ama gözlerin dili varsa, budalalar bile ona deli gibi aşık olduğumu kestirebilirdi.
Bizimle eşit olan, örnek almamız gereken çocuklara biz kul muamelesi yapıyoruz. Hiçbir istekleri olmamalı! -Sanki bizim yok mu? Peki bizi ayrıcalıklı kılan şey ne?- Çünkü biz yaşça onlardan daha büyük ve akıllıyız!
Sayfa -27 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
O andan başlayarak güneş, ay ve yıldızlar huzurla varlıklarını sürdürebilirken, ben gece mi olmuş gündüz mü farkında bile değilim, gözüm dünyayı görmüyor.
Sayfa 25 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu