Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

iris ♡₊‧⁺˖

iris ♡₊‧⁺˖
@weareneedcoffee
Akhilleus, Patroklos’un cesedini yakmaya çalıştığında alevlerin cılız olması onu üzmüş, o da rüzgârlara dua etmişti rüzgâr çıksın diye. İris de bu isteği alıp Zephyros’a götürmüştü.
Mezun
adana
1 Aralık 2005
49 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
SPOİLER İÇERİYOR
Uzun süredir hiçbir kitap kahramanıyla bu kadar bağ kurmamıştım. Hatta Dorian'a olan sevgim bu kitabı en sevdiğim üçüncü kitap haline getirdi diyebilirim. Onun dışında Lord Henry'ye pek ısınamadım. Hatta hiç sevmedim de diyebilirim. Düşünce biçimi çok yavan. Sürekli insanları bir kalıba koyma peşinde. Özellikle de kadınlar hakkındaki
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,2bin okunma
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü
Tamam, belki de daha iyi ve üstün eserlerin olduğunu düşünüyorsunuz. Açıkçası ben de daha iyi kitaplar okudum ama hiçbiri beni Şeker Portakalı kadar etkilemedi. Bu kitabı tam 4 kere bitirdim. Önüme gelen herkese öneriyorum resmen. (spoiler) Zeze'nin çocuksu masumluğunun yanında çektiği acılar o kadar büyük ki her okuduğumda ağlamaktan kendimi alamıyorum. Keşke yanında olabilsem, sana sarılabilsem Zeze. Ailen seni gerçekten hiç hak etmiyor - Gloria, annesi ve Luis hariç. Hele Portuga... o konuyu düşünmek bile istemiyorum. Portuga öldüğünde o kadar çok üzüldüm ki ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönmüştü. Bilmiyorum belki de ben bu kitabı çok içselleştirdim ama neresinden bakarsam bakayım asla vazgeçemiyorum. Normalde dram okumayı sevmem, asla katlanamam ama bu kitap istisna. Zeze mükemmel bir çocuk! Hayalgücü çok geniş, çok zeki, iyi yürekli... bütün bunların yanında haylazlığı kesinlikle göz ardı edilebilir. En sevdiğim kitap hakkında bu incelemeyi yazmak eksik kalıyor belki de. Şu an inanın yazamıyorum. Diyecek bir şey bulamıyorum. Okuyun okutturun.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,5bin okunma
67 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
en beğendiklerimden oldu
Çok uzatmayı sevmiyorum kısa konuşacağım. Kitapta tam anlamıyla kendimi buldum. Baş karakterin içine kapanıklığı, "Acaba şu an bana mı bakıyorlar? Bana mı gülüyor?" Diye sürekli düşünmesi, bir yere ait olma isteği ve çocuksu hallerini kendime benzettim. Belki de bu yüzden çok ısındım bu kitaba. (Spoiler) Karakterin en sonda 13 yaşındaki bir kıza aşık olması ve dudağından öpmesinden bazı kişiler rahatsız olmuş. Ben de tabii ki günümüz bakış açısıyla rahatsız olmuştum. Ama baş karakter o kıza tamamen masum bir gözle bakıyordu. Cinsel birliktelikle yanıp tutuşmuyor, aksine çocuksu bir sevgi yaşıyordu. Ayrıca eserin yazıldığı döneme bakıldığında o zamanlarda 13 yaşındaki bir kızla aşk yaşamak çok da tuhaf bir şey olmasa gerek. Söyleyeceklerim bu kadar. Okuduğunuz için teşekkürler.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
672 syf.
6/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Vasatın Üstü
Açıkçası kitabın başından sonuna kadar Daren için okudum. Eğer Daren diye bir karakter olmasaydı kitabın sonunu getirir miydim, bilemiyorum. Konusu için okunabilir aslında. Kabal'ın hayalgücü gelişmiş olsa gerek okurken sıkılmadım. Yine de Nova karakterine ısınamadım bir türlü. Kitapta en çok gözüme batan şey dil ve anlatımdı. Nereden bakarsanız bakın dil ve anlatımı okurken sizlere bunun bir Wattpad kitabı olduğunu hatırlatıyor. Birçok yerde yazım yanlışı vardı. Basit ve sade bir üslup kullanılmış. Hoşuma gitmedi açıkçası. Ah Daren'im senin için nelere dayandım bak! İkinci kitabını alır mıyım, emin değilim. Biraz daha ucuz olsa alırdım ama inanın verdiğiniz paraya değmiyor :( + rasgele diye bir kelime yok lütfen ya çok gözüme battı.
Lordlar ve Varisler
Lordlar ve VarislerN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20217,4bin okunma
71 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
bağımlıklar insanın gözünü kör ediyor :(
Stefan Zweig kitaplarını bilirsiniz, tek oturuşta biterler. Ama ben hiçbir Zweig kitabını bu kadar hızlı bitirdiğimi hatırlamıyorum. Anlatımı, olay örgüsü o kadar akıcı ve sürükleyiciydi ki... Kitap, bir kadının 24 saat içinde tüm hayatını değiştirecek bir olayı yaşamasını anlatıyor. Kadın bir gün kumarhanede oyunu kaybeden bir genç görüyor. Bu genç yaşadıklarına dayanamayıp intihara kalkışıyor. Başta kadın karakter yardım amaçlı gence yaklaşsa da işler bu şekilde ilerlemiyor. (Bundan sonrası spoiler) Bence kadının aşkı çok saf ve duygusaldı. Genci gerçekten sevmişti. Bazı okurlar bu ikilinin arasındaki yaş farkından rahatsız olmuş ama ben rahatsız olmadım. Beni en çok etkileyen son kısmıydı. Kadın bu genç için ne kadar uğraşsa da genç yine aynı bataklığa, kumarhaneye düştü. En son kumarhanede kadına olan davranışları beni çok sinirlendirdi. Aradan yıllar geçince adamın intihar ettiğini duymak beni bir miktar üzse de yine de hak ettiğini düşünüyorum. Eğer okumadıysanız en kısa sürede başlayın. Muazazam bir kitap.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
Reklam
423 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
İmkanım olursa full halini okumayı çok istediğim bir kitap
Kendisi okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi. Eğer duygusal bir okuyucuysanız bazı karakterlere sinirlenebilir, bazılarınaysa üzülmekten ağlayabilirsiniz (aynı benim gibi). 19. Yüzyılda Fransada geçen bu romanda çok fazla olumsuz olay yaşanıyor. İyi olanların ezildiği, kötü olanların yüzsüzce güçlendiği bir dünya söz konusu. Olay örgüsü mükemmel bir şekilde işlenmiş. Başta kişilerin birbirinden bağımsız olduğunu düşünüyorsunuz ama tesadüfler karakterleri bir araya getiriyor. Kendisi romantizm akımından etkilendiği için bolca tesadüf ve karşılaşma görebilirsiniz. "Yok artık bu kadar da olmaz" demeyin gayet normal çünkü dediğimiz gibi romantizm akımından etkilenmiş. Özellikle Marius ve Kozet'in aşkı çok masum ve güzel. Belki de en beğendiğim kısımlar orası olabilir. Son olarak size tavsiyem kaliteli bir çeviriden okuyun. Ben Kumsaati yayınlarından okudum. İnanın bana o Türkçe beni o kadar rahatsız etti ki resmen okurken tadımı tuzumu kaçırdı. O yüzden çevirmene dikkat ederek alın.
Sefiller
SefillerVictor Hugo · Kum Saati Yayınları · 087,5bin okunma