Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömer Toy

240 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Bu kitabı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Sıkı bilimkurgu okurları tat alamayacaklardır. Kitabın başlangıcı HG Wells romanı, Ayda ilk insanlar ile benzerlik taşıyor. Araç Mars’a indikten sonra gelişen olayları takip etmek güç. Mars’ta niye isyan var? Los ve Aelita’nın aşkının temeli nedir? İsyana katılan Gusev kendini bir önder olarak nasıl kabul ettiriyor? Göklerim oğullarına başta iyi davranırken dili öğretirken, sonra ne oluyor da öldürmeye karar veriyorlar? Bu kısımlarda bir temel yok. Tasvirler çok sıkıcı. Mars bir çok açıdan Dünya’ya çok benziyor. Araya Atlantis gizemi de sıkıştırılıp hikaye genişletilmiş. Felsefi bir bakış açısı da bulamadım. Benim için vakit kaybıydı.
Aelita
AelitaAleksey Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020402 okunma
Reklam
301 syf.
5/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bu kitap kesinlikle bir bilim-kurgu değil, olamaz, olmamalı. Bu niyetle okuyacak varsa evvela bu noktaya dikkat çekmek isterim. Evet psikolojik analizler, feslefi görüşler içeriyor bunu rahatlıkla söyleyebilirim ama doyurucu mu, tartışılır. Yazarın en beğendiğim yönü kahramanın içinde bulunduğu durumu ve çevresindeki atmosferi yansıtırken kullandığı dil. Akıcı ve sade ama o kadar çok tekrar var ki, okurken sıkıntı duyuyorsunuz. O kadar yavaş ilerleyen ve tekrarlardan oluşan sayfalardan sonra finale o kadar hızlı geliyorsunuz ki, adeta yazar yazmaktan sıkılmış da kitabı alelacele bağlamış gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Özetle kitabı tavsiye etmiyorum.
Dönüşler
DönüşlerErhan Bener · Remzi Kitabevi · 200413 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Fotoğraf sevenlerin, ilgi duyanların kütüphanesinde olması gereken bir kitap. Kitabı yazan fotoğraf sanatçısı ve akademisyen Haluk Çobanoğlu, adeta her kelimeyi her cümleyi özenle seçmiş. Üslubu o kadar güzel ve özenli ki, her konuyu tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Kitapta teorik bir bilgi yok. Fotoğraf tarihine ismini yazdırmış ve yolu bir şekilde budizmle kesişmiş sanatçıların neden fotoğrafa yöneldiğini, kendi yollarını nasıl çizdiklerini, karmaşıklaştırmadan size sunuyor ve “Bu fotoğrafları neden çekiyoruz?” sorusunu esasen size yöneltiyor. Bu hikayelerden fotoğraflardan yola çıkarak sizin de kendi çizginiz üzerine düşünmenizi sağlıyor. Fotoğrafa olan ilginizi kaybettiğinizi düşündüğünüzde, ya da yolunuzu şaşırdığınızda alıp tekrar okuyup ilham alabileceğiniz bir kaynak olmuş.
Bu Fotoğrafları Neden Çekiyoruz?
Bu Fotoğrafları Neden Çekiyoruz?Haluk Çobanoğlu · Espas Kuram Sanat Yayınları · 201722 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Alex adındaki mimarın iki aşk arasında kalmasını anlatan, yaşamını, değerlerini ve seçimlerini sorguladığı bir roman. İnternette rastladığım bir kaç güzel yoruma bakarak aldığım bu romandan açıkcası çok hoşnut değilim. Öncelikli olarak karakter derinliği yok. Tüm romanı okuduktan sonra Alex hakkında bir fikir sahibi olabiliyorsunuz ama bana sorarsanız bu yeterli değil. Sonja ve Iwona için de bu geçerli. Alex'in bazı seçimleri neden yaptığını çok kestiremedim. Konuşmalarda sıklıkla neden yaptığı sorusuna "bilmiyorum" cevabını veriyor. Yazar belki de okuyucuya bırakıyor ama ipuçları ortada yok. ikinci olarak Saramago'nun stiline benzer bir şekilde yazılmış diyaloglar virgül ile ayrılmış. Okuması kolay ve akıcı. Son olarak ise kitabın sonu biraz havada kalıyor. Sanki biraz okuyucuya bırakılmış gibi bir durum söz konusu. Sözün özü; zamanınız varsa okuyabilirsiniz ama çok beklentiye girmeden okumanızı tavsiye ederim.
Yedi Yıl
Yedi YılPeter Stamm · Nebula Kitap · 2018441 okunma
376 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Distopya türü kitapları okumayı seven biri olarak açıkcası çok da umduğumu bulamadığım bir kitap oldu. Okuması gayet kolay, çok hızlı akıyor, olay örgüsü anlamakta sorun yaşamıyorsunuz. Ele alınan konu; sistemi ele geçirmiş makineler, elitlerin ve işsizlerin, sıradan vatandaşların (kölelerin) olduğu bir ayrışma, bunu değiştirme mücadelesi. Benim kitap okurken en çok ilgilendiğim kısım karakterlerin derinliği ve bu karakterlerin sistem dolayısıyla oluşan psikolojileri, düşünceleri ve size bunu nasıl aktardıkları. Sayfalar hızla akıp giderken, tekrar okuma ihtiyacı hissetmedim çünkü düşündürecek kadar derinlikli bulmadım. Belki de bu Kurt Vonnegut’u ilk kez okuduğum içindir, diğer kitaplarını henüz okumadığım için genel yargıya varmak istemem. Bu arada Kurt Vonnegut her ne kadar kendini BK yazarı olarak görmese de, daha iyi distopya ve BK romanları mevcut.
Otomatik Piyano
Otomatik PiyanoKurt Vonnegut · April Yayıncılık · 2018319 okunma
Reklam
375 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
1945 yılında, 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden 3 gün sonra, Sovyet Elçiliğinde şifreci olarak çalışırken Kanada’ya iltica edip, beraberinde getirdiği gizli bilgilerle Amerika ve Kanada’da yerleşik ajan ağının ortaya çıkmasına ve soğuk savaşın başlamasına sebep olan Igor Gouzenko’nun, 40 dile çevrilmiş bir eseri. Türkiye’de ilk basımı 1970
Bir Devin Düşüşü
Bir Devin DüşüşüIgor Gouzenko · Ayyıldız Matbaası · 197678 okunma
592 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Ödül almış bir kitap ve Türkiye'de 3. baskısını yapmış. bana kalırsa bunu çok haketmiyor. Konu çok güzel olmasına rağmen kişi tasvirleri neredeyse yok gibi ve kitabın başlarında kimin kim olduğunu anlamanız çok zor. Bunu yazar bilinçli mi yapmış bilmiyorum, eğer öyleyse bile bunun yüzünden kitabı bir kaç kez okumayı bıraktım. Ana karakterler zihnimde canlanmadı. Şimdiki zaman 2054 yılında geçiyor. Geçmiş zamana yolculuk yapılabilen bir teknolojiye sahipler ama bunun dışında 2054 yılında olduğunuzu hissettirecek bir olay yok. Sanırsın 80'li 90'lı yıllar. Çok beklentiyle çekilip, gişede hayalkırıklığı yaratan filmler gibi bende de hayalkırıklığı yaratan bir kitap oldu.
Kıyamet Kitabı
Kıyamet KitabıConnie Willis · İthaki Yayınları · 2013159 okunma