Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bernhard'a nereden başlanır?
Thomas Bernhard uzun zamandır okumak istediğim bir yazar. Ancak bazı yazarların "zirve eseri, en bilindik eseri" varken Bernhard için ben böyle bir kitap bilmiyorum. Aklımda üç kitap var: Bitik Adam, Sarsıntı, Wittgenstein'in Yeğeni. Hangisiyle başlamam daha doğru olur sizce? Okurları yardımcı olursa sevinirim.
herkes tarafından da terk edilmiştim, ben onların hep­sini terk etmiştim çünkü, işin aslı bu, hiç kimseyi istemiyor­dum, tıpkı artık hiçbir şeyi istemeyişim ama her şeyede ken­di elimle son veremeyecek kadar korkak oluşum gibi.
Reklam
hayatımın ya da daha doğrusu varoluşumun herhalde daha katlanılabilir olması için arkadaşımın ölümü gerekiyordu
Sayfa 102Kitabı okudu
En çok sevdiğim şey nereye olursa olsun yalnız yolculuk etmektir, tıpkı yalnız yürümeyi sevdiğim gibi.
Taşra zihinsel yaşayan bir insanın her şeyini alıyor ve ona (hemen hemen) hiçbir şey vermiyor, oysa büyük kent hiç durmadan veriyor, bunu görmek ve tabii hissetmek gerek, oysa gören ve hissedenler pek az, o yüzden iğrenç bir duygusallık içinde taşraya çekiliyorlar, orada da her durumda en kısa zamanda zihinleri emiliyor, boşaltılıyor ve eninde sonunda perişan olup gidiyorlar.
Sayfa 80 - MetisKitabı okudu
Türkiye ekonomisinde insanlar:
Hastalar hasta oldukları için söz hakkı ellerinden alınmış, ancak sağlıklıların acıyıp verdiği ekmeğe hakları olan kişilerdir.
Reklam
Stravinsky
Canı isterse, so kağın ortasında Stravinsky ya da Gölgesi Olmayan Kadın üzeri ne bir söylev çeker ve Gölgesi Olmayan Kadın'ı çok yakında Traunsee'de en iyi müzisyenlerle sahneye koyacağını bildirirdi. Wagner operaları ayrı tutulursa, Gölgesi Olmayan Kadın en sevdiği operaydı.
Sayfa 47 - metis, çev:Fatih ÖzgüvenKitabı okudu
Orhan Pamuk
"Beckett'in kahramanları çevrelerinde olup bitenlere aldırmazlar pek; başlarına gelen felaketlerle ilgilenmeyip kendi zi­hinlerinin içine çekilirler. Bernhard'ın kahramanları, tam tersi­ne, ne kadar kaçmaya çalışırlarsa çalışsınlar dış dünyaya fazla­ca açıktırlar; zihinlerinin içine çekileceklerine dış dünyanın anarşisini kucaklarlar. Beckett olayların arkasındaki nedensel­lik ilişkisini iyice zayıflatır, Bernhard ise en küçük ayrıntıları­na kadar bu nedenselliğe saplantıyla bağlıdır. Bernhard kahra­manları hastalığa, yenilgiye, haksızlığa teslim olmazlar, sonu­na kadar çılgın bir öfke ve hırsla mücadele ederler. Sonunda yenilmişlerse eğer bizim okuduğumuz onların yenilgisi ve tes­limiyeti değil hırslı kavgaları ve mücadeleleridir."
Sayfa 111Kitabı okudu
Kuruntu kumkuması, durmadan felsefe yapma meraklısıydı, aralıksız suçlama yağdırırdı. İnanılmaz derecede idmanlı bir gözlemci olduğu ve zamanla gözlem sanatına dö­nüştürdüğü ve gözlemcilikte iyice de gözü kara olduğu için sü­rekli suçlama yağdırma nedeni bulurdu. Suçlama yağdırmadı­ğı hiçbir şey yoktu. Karşısına çıkan kim varsa saniye geçmeden tartaklanırdı, hemen şüpheyi çeker, bir suç en azından bir kabahat yüklenirdi bu kişiye, hemen laf kırbacı başlardı; bu lafları, aynılarını ben de tepem attığında ya da savunmaya geç­tiğimde, dünyanın rezilliğine başkaldırdığımda kullanırım, ne de olsa altta kalmak, dünya tarafından ezilip geçilmek iste­mem.
Önceleri sadece deli olup da sonunda cinnetlik denen bu kişi­ lerin ortak özelliğidir, ruh zenginliklerini dur durak bilmeden (kafalarından) kapı dışarı ederler ama eşzamanlı olarak kafala­ rındaki ruh zenginliği onların bunu (kafalarından) kapı dışarı ettikleri hızla çoğalır.
651 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.