Yirminci yüzyılın psikanaliz alanındaki üçüncü bir büyük düşünürü Woody Allen, Annie Hall'da şöyle bir sahne kurgular: Alvy Singer (ki yönetmen/oyuncunun öteki-ben'i olduğundan kuşkumuz yoktur) sinemada bilet kuyruğunda beklerken, önündeki iki adam Marshall McLuhan üzerine bir tartışmaya tutuşurlar. İkisi de alenen saçmalamaktadır. Alvy başta tartışmaya yalnızca iç sesiyle katılır, ama sonunda dayanamaz ve adamlardan birine "Hayır, öyle değil," der, "McLuhan öyle bir şey söylemiyor." Adamlar aralarındaki tartışmayı keserler ve bu davetsiz misafire, bu ufak tefek, gözlüklü Yahudiye haddini bildirmeye hazırlanırlar. Adamlardan biri, "Sen nereden biliyorsun ki?" der demez, Alvy yandaki kocaman film posterinin arkasına gider ve McLuhan'ı elinden tutup getirir (bu arada McLuhan gerçekten de McLuhan tarafından oynanmaktadır). McLuhan çok bilmiş entelektüele döner ve "Özür dilerim " der. "Ben Marshall McLuhan'ım ve siz de benim ne dediğim hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz." Alvy ise biz izleyicilere dönerek, "Hayat böyle olsun istemez miydiniz?" diye sorar. Istemez miyiz hiç! Ama ne yazık ki sadece bir bebeklik rüyası bu.