Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

EdGü

Bu, razı olmaktı. Hayatın getirdikle­ rine razı olmak, onlarla oyalanmak, hatta bir tür tembellik. Uzun, yok edici bir tembellik. Bu insanlar neden muhafazakâr olmasınlar? Belki de sahiden mutluydular, küçük şehirleri aşacak hayalleri yoktu, vardıysa da çoktan unutmuşlardı.
Reklam
Bu kasabalarda şimdi, kadın berberleri kasabanın dışarlıklı hanımlarının saçlarını boyarlar, kasabanın delikanlıları akıllarına taktıkları kızların evlerinin önünden geçerlerdi. İlkokul mezunu, mahalle imamının karısına giderek hatim indirmiş, karşılığında babala­ rından birer altın bilezik almış genç kızlar, içlerinde nedensiz bir daralma duygusu, başka kadınların ve erkeklerin başka türlü hayatlar yaşadıklarını gösteren televizyonların karşısındaydılar muhakkak.
Kesinlikle herhangi bir şeyden emin değilim, dünyaya emin olmak için gelmedik biz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Örneğin objektiflik kavramını sıkça kullanırız. Ancak objektif nasıl olunur? Objektif olmanın kriterleri nedir? Yaşamış olduğumuz sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerimizi aşıp mı objektif oluruz? Objektif olduğu iddia edilen söylemler ne kadar objektiftir veya objektif olmak kendi içerisinde dürüst olmak mıdır? Örneğin sosyal darwinizm, çevresel determinizm ve öjeni gibi kuramların ve uygulamaların, yaklaşık 100 sene önce hem bilimsellik hem de pozitivizm gereği, “bilim insanını mekanik bir robot gibi, bulunduğu sosyalliğin tüm özelliklerinden sıyrılmış” olarak sunması ve bilimsel olarak kabul edilen bu uygulamalar objektif olarak yapılmamış mıdır? Bu soruların ötesinde tüm faaliyetlerimiz arasında objektiflik iddiasında bulunacak olan en iyi sosyal yapılandırmamız bilimdir. Bilimin içerisinde bile objektiflik tartışmalıyken diğer bilgi türlerimiz ve faaliyetlerimizin objektiflik iddiası çok daha kötü durumda olacaktır.
Yalan atan ve yalana gerçekten kendisi de inanan veya söylemiş olduğu söylemin yalan olduğunun gerçekten bilincinde olan bir bireyin sadece kendi fikri olduğu ve demokratik bir ülkede herhangi bir kişi gibi özgürce fikirlerini söylediğini ve bunun ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini söylerse ne yapmalıyız?
Reklam
Genellikle böyle olur. İnsanlar yitip gider, daha yakınımzdaki şeylerin gölgeleri arasında gözden kaybolurlar.
Sayfa 350Kitabı okudu
kurduğun bütün tuzakları tapınak bildim
ateş, hava, su, toprak ve aşk birbirimize çıkıyor her defasında kendiliğinden yolunu bulan birbirimizin kollarındaki ejderha
hangi şiirleri alırıdın yanına hangi mevsimleri, ikindileri çarşafını değiştir denizin sevgilim alışmak çürütür gövdenin derinliğini
Uzun denizlerde yorulmazdı gözlerimiz birbirimizin güneşine baktıkça en yeni yerlerimizi birbirimize borçlandık çünkü aşıktık, kararlıydık, haklıydık bir denize kaç dalga sığarsa
Reklam
Kimi zaman bir tek balık yaratır çırpıntısını bir okyanusun batıklarla anlamlanır… yeryüzündeki en eski şey şu tufandan önceki suyla tufandan sonraki bile aynı değildir
Hayatında açlığı tatmayan, soğuk havanın ayazında titremeyen, gece şafağa kadar uykusuzluk çekmeyen biri, nasıl tokluktan, sıcaklıktan ve güneşin ışıltısından haz alabilir?
İnsan düşmanını kendinden seçer….. hangi denize gitse başka denizler aklında
On üç yıl sonra şimdi sevgilimden ayrıldığım bu derin, bu kavurucu günlerde neden anaızın aklıma düştüğünü sordum kendime. Sonra anladım: Bir aşk birçok aşktan yapılıyor ve ayrılınmıyor hiçbir seferinde
Dokunmasan da yanındaki gövdeyi duymanın şiddetine dönüşmüştü aramızdaki çekim
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.