Ya istiklal ya ölüm
..istiklâli için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyeti ve şerefinin gereği olan bütün fedakârlığı yapmakla teselli bulur ve hiç şüphesiz, esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düşman gözündeki yeri bambaşka olur.
Sayfa 10 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
Türk'ün haysiyeti, gurur ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. O hâlde, ya istiklâl ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.
Sayfa 31Kitabı okudu
Yaşaması gereken naçiz şahıslarımız değil, milli kurtuluş temin edecek fikirlerdir.
“Ya hiç doğmamış olmak veya hiç unutulmamak isterdim.”
Ya istiklal ya ölüm
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksem bir muameleye lâyık görülemez.
Halbuki, Türk'ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!..
O halde ya istiklâl ya ölüm!
Sayfa 10 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
" Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evlâdır!
Binaenaleyh, ya istiklal ya ölüm.. "
Okuyuuunnn!!
Parolamız tektir : "Ya istiklal ya ölüm "
Offf çok sıkılıyorum tarihi eserleri okurken , eee yaşanmış bitmiş işte yüzyıllar önce ... diyen arkadaşlara canım Atam en güzel cevabı vermiş "tarihini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur" diyerek. Okumalarımda mutlaka ama mutlaka bu türe yer veririm ki sıkı takipçisi olduğum sevgili yazarımız 
Con Sinov un Yarının Adamı serisini çıkar çıkmaz temin ederim. Esere geçmeden önce derin araştırmalarıyla tarihimize ışık tutmamızda katkısı olan serinin devamını dört gözle beklediğimi söylemeden geçemeyeceğim !!
Mustafa Kemal Atatürk ' ün Samsun ' a ayak basışıyla başlayıp Ankara' ya kadar olan sürecin işlendiği eserde ; mücadele ruhunu iliklerinize kadar hissederken maddi-manevi yaşanılan zorluklara ek sırtından vurulmanın en şiddetlisini yaşayan Ata'mızın kararlılığına bir kez daha hayran olacaksınız. Küllerinden doğulan ülkemizin geçmişine tanık oldukça şahsen yaşadığım zorlukları ne kadar çok abarttığımın tekrar farkına vardım !!
Velhasıl kelam arkadaşlar ; okumadıysanız çok şey kaybedeceğiniz eserle tanışmak için daha fazla beklemeyin derimmmm!! Şimdiden keyifli okumalar..
Şehir düşebilirdi ama terk edilemezdi
"Ya istiklâl ya ölüm!"
Sayfa 7
Vakit onun vaktiydi!
Sayfa 375Kitabı okudu
Milli gücün tek dayanağı milli örgüttür
Sayfa 363Kitabı okudu
Yurduna alçakları uğrattı Türk,
Tutanın elinde kaldı Atatürk.
Ne yapar bana ölüm
Irkımdan yana ölüm
Böyle yaşamam zaten
Ya İstiklal Ya Ölüm!
Sayfa 64
Bütün ümidim gençliktedir!
Sayfa 354Kitabı okudu
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Fakat vakit az düşman çoktu
Sayfa 326Kitabı okudu