Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Every day more than the day before Aryaツ
Tüm zaman boyunca sessizce seni yazmak ara vermeden , uzun uzun kitap okumak seninle, konuşmak zorunda olmamak, rahatsız edilmeden seni düşünmek, seninle sıcak bi çay içmek, rahat bi uyku çekmek seninle, güneşten çok önce uyanmak seninle, bir yudum kahve içip kokusunu içimize çekmek, sessizliği birlikte dinlemek, gecenin tadını çıkarmak, açıklama
Çok param olsa bir köy inşa ederdim. Komşularım sanatçı, öğretmen, emekçi esnaf, koşulsuz özgürlüğe inananlar ve her gün sokaklarda cıvıldayan çocuklar ile gü­zel hayvanlardan ibaret. Ne siyaset konuşurduk aramızda ne de din. Tek derdimiz havanın ne zaman bozacağı olurdu belki. Arada filozoflar ziyaret ederdi bizi; akşamları kocaman bir sofra kurar, tüm köy halkı yer içerdik. Yeryüzünü yaşardık gökyüzünün hatırına. Birlikte üretir, birlikte tüketirdik. Köyü kurduktan sonra artan parayı yakardık. İçimiz ısınırdı. Kimse kimseye hükmetmez, kimse kimsenin kötülüğünü kurgulamazdı. İbadethane şartsa, devasa bir kütüphaneyi de içeren sanat merkezimiz yükselirdi köyün meydanında. O zaman ne seçim barajı konuşulurdu ne de çocuklarımızın geleceğinden endişelenirdik. Yağmur yağdı mı tek şemsiye altında toplanır, "Bayrağımız yok ama, şemsiyemiz var," diyebilirdik. Olurdu bu. Olur hatta.
Küçük İskender
Küçük İskender
Reklam
40 gün olmuş bu sabah, 39 gece. Dönmeyecek mi? Ancak dualarla vedalaşa bildiğimiz Sahiden sağ salim haber getire bilecek mi? Koskoca çölün ortasında gibiden öte bir yoldayım. Denizler yarıldı, canlar verildi, Yıllar süren işkence ancak bitti.
offfffff of
Kalbine tükürdüğüm; Umutlarımızı bir bir astın neden mutluluğumu bir gecede cepleri para dolu insanlara sattın.Dağlarına sırt verdiğim sen istedin de ben mi savaşmadın,sen istedin de ben mi yağmur olup avuçlarına yağmadım hasretinden kaç pranga eskittim kaç defa mahkûm ettin kaç defa celladım oldun rüyalarıma girdin beni öldürdün kaç defa kalbimde faili meçhul bir cinayet oldun kaç defa seni öldürdüm ama ölmedin ben ki asi bir serseri boyun eğmez söz dinlemez,taş duvarlar gördüm benim kadar sessiz yaşı bilinmez,demir kapıların ardında umut bekleyen insanlar gördüm çaresiz kimse işitmez gözleri kararmış çocuklar gördüm kimsesiz güçlü umutlar hiçbir zaman tükenmez, zamanı çalan hırsızlar gördüm gereksiz,yüreksiz sözüne güvenilmez hepsinden profesyoneldin sen ruhunu şeytana satan elleri ojeli yüreği kirli insan,ben umutlarımı avuçlarımda sımsıkı tutarken cebimde saklarken seni hangi yıldızlı gece cezbetti,hangi şarlatan imajı bu kadar ilgini çekti kafam güzelken bile herşey çift sen birtaneydin duydum ki ben umutlarımı yarınlara saklarken sen gününü gün ediyormuşsun dilek tutuyormuşsun kayan her yıldızda şimdilerde seni beyaz sayfalara yazarken titreyen ellerim kimsesiz yüreğim ve sayılı günlerim var özgürlüğümle karşına çıktığım vakit sana iki tek bir çift sözüm var ardından bakarken canın sağolsun diyebilmekse bütün mesele,meseleninde ...... seninde.
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Defalarca izledim güneşin doğuşunu Çünkü umudu gördüm battıkça o eşsiz ihtişamıyla yeniden doğuşunda. Gökyüzünü seyrettim hiç sıkılmadan saatlerce. Günün her vaktinde denk geldim güzelliğine Her vakti ayrı bir ders verdi, çözülmesi zor bir sırrı verircesine Kış günlerinde huzur, yazın umut, Sabah güç, gece teselli verdi. Yağdı yağmur,
Reklam
BEN KADINIM
BEN KADINIM; Ben doğurdum hepinizi! Kız, erkek ayrımı yapmaksızın!.. Aynı sürelerde taşıdım karnımda!.. Uçan kuştan sakındım, kendi canımdan fazla korudum!.. Ki, zarar gelmesin hiç birinize karnımda!.. Bir şey olsa bir yerinize, sizden fazla yandı canım… BEN KADINIM; TANRI’DAN SONRAKİ YARATICINIZIM!.. BEN KADINIM!.. Doğurdum sizi!..
Kütüphanede ders çalışıyorum birden bi ses yükseldi. "Yağmur yağıyor seller akıyor komşu kızı camdan bakıyor." Sesini bize kadar duyuran bir kız çocuğu sokakta söylüyordu. Günün gülümseten tek şeyi oldu. Ya çocuklar şu hayattaki en tatlı şeyler mi acaba💜🫂
Ahmed Arif 94 Yaşında
Vay kurban Dağlarının, dağlarının ardı Nazlıdır Uçurum kıyısında incecik bir yol Gider dolana - dolana Bir hastan vardır, umutsuz Belki Ayşe, belki Elif
Yüzün diyorum bir bir bir bir, Yüzün diyorum iyi bir gün başlıyor. Çoktan durmuş gibi bir şeyler orda. Saatler durmuş, sesler durmuş, savaşlar durmuş. Ne geç kalma telaşı işçi duraklarında kadınların, Ne bir köpek havlaması sokaklarda, Ne de ölü bir çocuk sokulmuş fotoğraflara. Uyanmayı beklemiş sanki bir dağ yüzyıl boyunca, Boynunla saçların
Reklam
Ümit Yaşar Oğuzcan/Bekleyenler İçin
Bir ayak sesi duymayayım kapıya koşuyorum gelen sen misin diye bir sarı saç görmeyeyim yüreğim burkuluyor ağlamaklı oluyorum her şey bana seni hatırlatıyor gökyüzüne baksam
Dinleyin çocuklar! Müfredata girmemiş şeyler anlatacağım size. Hazır okullar da açılıyorken bilmeniz gerektiğini düşündüğüm konular…Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavsiye kararı almadığı, ders kitaplarına girmeyen, öğretmenlerin anlatmadığı konular. Öncelikle şunu bilin ki hayat dediğimiz, ders kitaplarından öğrenilebilir bir şey değildir. İyi vatandaş olmakla iyi insan olmak arasında, söylenmemiş, üstü örtülmüş bir fark vardır. Uygar ve uysal olmak adına anlatılan şeyler, hayatın derin anlamına nüfuz edemezler. Bu yüzden hayat çoğu zaman gayrı resmi bir yolculuktur. Çok zaman kaçak kalırsın yaşamak kompartımanında. Sana hayat bilgisi diye yutturulan konular gerçekte seni sıkıştıracakları dar bir elbisedir. Ve asla elbiseyi sana uyduracak değiller bunu unutma. Sana yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağmurlu bir coğrafyada yaşadığımızı söyleyecekler. Gerçek olan senin mevsimindir oysa. O günün nasıl geçeceğini anlayabilmek için gökyüzüne bakman gerekmez. Dönüp yüreğine bak. Yağmurlar ve güneş yüreğinden süzülür. Gerçek olan yüreğinin mevsimidir, senin mevsimindir. Her sabah uyandığında gözlerinden dünyaya saçılandır mevsim. Güneş senden doğar ve yağmur senin gözlerinden düşer yeryüzüne.(Tarık Tufan)
Bu özlem bitse...
Olsun da gör O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör Seyreyle gülü, bülbülü Çifter çifter aylar gökyüzünde Her gece ayın on dördü Kuşlar geçecek damların üstünden Kuşlar konacak damlara
Çikolata
Ayaklarını aşağıya sarkıtmış, merdivenin kenarında oturuyordu. Elinde lastiği gevşemiş sapanı, ayaklarında tabanları ayrılmış terlikleri, gözlerinde keder, üzüntü ve korku, yanaklarında damlayıp damlamamakta kararsız birkaç gözyaşı vardı. Öylece oturmuş geleni geçeni izliyordu. Birinin kıyafeti çok parlaktı, galiba önemli bir yere gidiyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.