ne inkar ne itiraf yalnızca sitem
İnsanın bilinci neye odaklanmışsa yalnızca onunla boğuşur.
Reklam
Ve kadın sonunda konuştu, isyanını dile getirdi. "Bugüne dek sana hiçbir şey söylemedim, hiç sitem etmedim, hiç surat asmadım." dedi Candan. "Sanki bütün yaptıkların, tüm erkek arkadaşlarınla yaptığınız her şey, size sunulmuş, yalnızca size özgü olan davranışlardı. Siz monoton yaşam sevmezdiniz, siz sıkıntı atmalıydınız, siz barlarda, meyhanelerde, iş dönüşü eğlenebilirdiniz. Aranıza eşleriniz asla karışmamalıydı. Başka kadınlar mutlaka olmalıydı ama onlar sizlerin kadını olmamalıydı. Sessiz, sakin, bu durum mutlak bir gerçekmis gibi, sizi evlerde bekleyen kadınların ne düşündüğünü, ne yaşadığını hiçbir gün düşünmediniz. Onlar evde sizi bekliyorlardı, beklemeliydiler, beklediler. Buna isyan edilebileceğini hiç düşünmedin mi? Kim olursa olsun seni evde bekleyen bir insanın varlığı seni hiç mi etkilemiyor? Erkeklikle ilgili bir şey mi bu? Bir telefon etmek erkeklik gururunu mu zedeliyor? Saygı duymadığın, düşünmediğin, aldırmadığın bir insanla yaşamak nasıl bir duygu? Bunu bir kez daha yaparsan ve artık ben hiç aldırmayıp mışıl mışıl uyursam, bu güzel bir beraberlik midir sence?"
Sayfa 61
Sitem etmek, azarlamak yalnızca seven insanların hakkıdır.
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem...
Reklam
572 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.