KİBRİTÇİ KIZ
— Efendiler, kibrit, kibrit!... Üç kutusu on para!...
Merhametli beyefendi! Annem hasta, ekmeksiz;
Alın bunu, kuzum bana on paracık verin siz.
Yavrucuğun o lepiska, gür saçları dağınık.
Gözlerinin altı çürük, yüzü kirli ve yanık.
Üstü eski, ayağında koca bir çift kundura.
Şu talihsiz kızcağız da bir lokma ekmek için
Sokak sokak:
Adnan Yücel - Acıya Kurşun İşlemez
Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır
Çığlıklarla parçalanmış uykularda
Buruşturulup atılmış aşklarda
Ve çalınmış mutluluklardadır
Ses ile yürek
Büyük rüzgarların o yanık şarkısı
Hala yükselir içimizden dağılır
Coşkunun doruklarında sürer yankısı
İlk kurban adanırken bir nehire
Korkunun ilk nişanında başlamıştır
Gözyaşının ilk damlasından
Memed'e Son Mektubumdur
Bir yandan cellatlar girdi araya,
Bir yandan, oyun etti bana
bu mendebur yürek,
yüreği rahatlamak
* üzüntü ve kaygısıazalmak, kalmamak.
yüreği serinlemek
* üzüntüsü bir dereceye kadar azalmak.
yüreği sıkılmak
* içi sıkılmak.
yüreği sıkışmak (veya tıkanmak)
* kalp atışlarıdüzensiz olmak, sıkıntıduymak.
Kuzey Kafkasya
21 Mayıs'ta Rus zulmüne uğrayan Çerkez kardeşlerimizle dayanışma içinde olmak için Galatasaray Lisesi önünde buluşalım, sert marşlarımız, mahzun şiirlerimizle ölmediğimizi gösterelim.
“Devrilesi Moskof” diye başlayan
Bir türkü söylerdi anam eskiden
Yanık yanık “of! of!” diye başlayan
Bir türkü söylerdi anam eskiden.
Onda bir