Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüreğim ezilmiş, şu 20 yaşım ruhumun yaşını geçmiş. Şimdi yaralarımı sarmak için kimsede yarabandı aramıyorum. Beni bana bırakın, şefkatlice sessiz çığlıklarıma eşlik etmeniz yetecektir...
Asla kapanmayacak yaralarıma bir yarabandı yapıştıracak kadar kal.
Reklam
"Keşke ruhuna yarabandı yapıştırabilsem" dedim sessizce. "Yine de iyileştiremezdin," dedi Uraz.
"Yaralarına yarabandı yapıştıracağım.Bazıları çok derin." "Tüm vücudumu yarabandıyla kaplaman gerekebilir."dedi sessizce.
Sayfa 94 - PDF
hemen açmayın kollarınızı... size doğru koşanlar başka bir şeyden kaçıyor olabilir... insanların iyileşmesi için bir araç ya da bir yarabandi olmayın mesela.. unutmayın ki... yara bandı Su alınca kalkmaya başlar. yara kanamasa da varlığı Daima kalıcıdır....
Sahiplenip değer verdiğim her hangi bir konuda, eğer yanlış giden bir şeyler varsa kızabilirim, bağırabilirim, sesim yükselebilir, kırabilirim. Tek derdim değer verdiğim kişi yada her hangi bir seyin, bende ki yerini kaybetmemesidir! Bu anlamda tüm mücadelem aslında karşımdaki kişinin bende ki değerini yitirmemesi içindir. Bunun için çırpınırım, çabalarım, doğrularımı önüne sererim, açık oynarım anlamasını beklerim. Aynı şeyleri yüzlerce kere söyleyip, sıkılmadan tekrar tekrar anlatabilirim. Çünkü kaybetmek istemiyorumdur, çünkü kollarımı açabildiğim kadar çok değer veriyorumdur. Neticede karşındaki insan gözünden bir kez düşerse; bilirsin hiç bir yarabandi sargı bezi O'na fayda etmeyecek bir daha senin gözünde. Hem "değer" bir kez yitirilince; matematikte değilki bu, "bu olmadı bir de şu değeri verip deneyim" dense. Dedigim gibi, verilen değer bir kez yitirilince, şeytan alıyor götürüyor satıyor getirmiyor! İşte bu yüzden, şeytan alıp götürüp satmadan, yarabandı hükmünü yitirmeden önce söylerim, anlatırım, belki kızabilirim, bağırabilirim. Elimden gelenin fazlasını yapar O'nun için mücadele ederim. Ama bir yerden sonra artık susmuşsam, yalandan bir "neden?" bile demiyorsam; geçmiş olsun. Dönüp dolaşıp gelsede bu dükkan kapalı(!) Çalışmıyoruz! Bu işyerinde daha önce verilmiş "değere" karşı grev var!
Reklam
İnsanın nefese verdiği ilk tepki ağlamak oldu. İçinden ağlamaya devam ediyor aldığı her nefeste. Peki niçin? Dünya iyi bir yer değil ve biz bunu çok iyi biliyoruz. Bu dünyayı güzelleştirdiğimiz ölçüde bu sınavı geçmiş oluyoruz. Hadi o zaman dünyayı kurtaralım, şöyle mücadele edelim, böyle isyan edelim demiyoruz. Biz şahin değiliz serçeyiz. Küçük adımlar hayal ederiz. Çünkü şöyle diyor Ebubekir Kurban: "Düşek yola hadi 'Büyük devrimler' değil gozelcanım. 'Küçük iyilikler..." Büyük devrimler küçük adımlarla gelir, mesele bakış meselesidir, önce bakış değişir sonra diğerleri. Önceki sayılarımızda yarabandı verdik mesela, yuva çizdik, tohum ektik. Bunlar hep bakış kurma çabası... Hediye ettiğimiz buğdayları kuşlara verin istiyoruz.
Sayfa 2 - Nefes/girizgah - Bir Serçe Nefesi Yetecek Dünyayı IsıtmayaKitabı okudu
Tû hem yarayî, hemde yarabandî :d
Geçmişte yaşadıklarımız önemsizdi. Hatta belki de bu yüzden birbirimize böyle bağlıydık. Gerçeği yalnızca ikimiz biliyorduk. O ve ben, sonsuza dek bir bütündük. O yıldızdı bense gökyüzü. O bir yaraydı bense yarabandı. -Gözyaşı Ustası
Kim daha temiz? Üstü başı parlayan mı? Yalan konuşmayıp yüreği ışıldayan mı? Kim dost? Yarabandı yapıştıran mı? Yaralarını öğrenmeye çalışan mı? Hangisi gerçek? Ölüm mü? Yaşam mı?
Reklam
Her yarabandı kalbe yapışmaz.
İnadına yaralarıma bi yarabandı Yüz verdim yaralarıma abandı Binbir yüzünün birini gördüm diye Biri beni yaktı
Kendime minik bir not: Herkesin yarabandı olamazsın.
"Keşke ruhuna yarabandı yapıştırabilsem."
Sayfa 103Kitabı okudu
"Ne yapıyorsun sen?" diye sordu beni hayretle izlerken. "Yaralarına yarabandı yapıştıracağım. Bazıları çok derin." "Tüm vücudumu yarabandıyla kaplaman gerekebilir." dedi sessizce.
Sayfa 94 - Kumru Sonat - Uraz Kayalar
647 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.