Merhaba güzel insanlar
Kuyucaklı Yusuf kitabıyla geldim bugün.Sabahattin Ali’nin 1937 yılında yayımlanan ilk romanı.Yazar cezaevinde yatarken tanıştığı ve hayatını dinleyerek etkilendiği Yusuf’un yaşadıklarını kaleme alarak bu romanı yazmıştır.
şöyle hemen kısaca anlatmaya başlıyorum
Türk edebiyatının en romantik karakteri olarak biliniyor Yusuf nasıl biliniyor anlamadım ben o romantik havayı hiç alamadım ve ortada bir aşk göremedim kendini hiç bir yere ait hissetmeyen pasif bir karakter okudum açıkcası.Kitapta yarım kalan bir kaç şey oldu kitabı bitirdim ama sanki yarım bıraktım gibi hissediyorum mesela Kübra’nın hikayesi bir anda annesiyle ortadan kayboluşu gibi..Kitapta betimlemeler güçlüydü onun için okurken hiç sıkılmadım ve romanda,yokluk,yoksulluk,sınıf farklılığı ,adaletsizlik ve daha bir çok toplum olaylarına değinilmiş.Fakat Sabahattin Ali “Kürk mantolu Madonna”eseri şu ana kadar okuduğum tüm Sabahattin Ali eserlerini geride bıraktı çok üzgünüm seni de “yusuf”
Bu arada kitaba anket yaptığımda çoğunluk okumuştu okuyan arkadaşlarımın fikir ve düşüncelerini merak ediyorum yorumlarda buluşalım
“Varlığı büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi,fakat onun yokluğu müthişti.”