Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En hoyrat çağlarımız tükeniyor yavaş yavaş. Adına yaş almak mı yaşlanmak mı desem bilemedim. Bunda da güzel bir yan var ama, Rabbim şu zorlu günlerde bir yaşıma daha girmeyi nasip eyledi. Daha ne isterim. Bazen satırlar biter dizeler kalır geriye. Biri çıkar, saatlerce cümle kursan açıklayamayacağın şeyleri birkaç dize ile açıklar: "Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!"
Şilan Avcı
Şilan Avcı
Aklıma rahmetli Erdal Tosun geldi: "Hüzünlü değilim, mizacım böyle." Yeri gelmişken, sizinle birlikte geçirdiğim ikinci doğum günü oluyor bu. Bir sonrakini görür müyüm bilmem ama güzel şeyler olacak hayatlarımızda, hissediyorum. Değecek yaşımızdan yorgunluğumuza.
Hoş Geldin 35;))))
Hep derim yaşlanmıyoruz yaş alıyoruz diye.Yaş dediğin sadece bir sayı, yaş almak ise ayrı bir güzellik ayrı bir tecrübe. Her yıl hayat bana yepyeni şeyler öğretiyor gerek acı, gerekse tatlı yanlarıyla. Ama ben herşeye rağmen pes etmeden hayata umutla bakmaya devam ediyorum. HOŞGEL YENİ YAŞIM 🥹🥹🥹🥹
Reklam
LÜTFEN OKUYUN! Hiç tanımadığınız biri size Facebook üzerinden arkadaşlık isteği gönderiyor. Bu kişiyi tanımıyorsunuz ancak hoş bir profil resmi olduğu için arkadaşlık isteğini kabul ediyorsunuz. Kızınızın okuldaki ilk günü. Kızınız yeni elbisesi içinde o kadar sevimli görünüyor ki arkadaşlarınız ve akrabalarınız da onun bu sevimli halini görsün
Bugün benim doğum günüm..
🤗☘️🌼 Yaş almak mı yaşlanmak mı? Bakış açısı her şeydir. Açmak istediğim her kapının anahtarı elimde. Kendi hayat yolumda yürürken sadece önüme bakarsam sağımda, solumda açmış çiçekleri görmeden yürürüm biliyorum. Bana ait bir çiçek varsa belki bir ömür onu arayacağım ama ya çevremdeki gül bahçesi ne olacak.. Mühim olan sabırla yol yürürken etrafımdaki güzellikleri de görebilmem. Hayatın bana bugüne kadar verdiği güzellikler için bin şükür. Bundan sonra rastladığım tüm çiçekler kalbimde açsın, hiç solmasın..
Edebiyat nedir?🌼📚 Virginia Woolf'un ceplerini taşla doldurarak Ouse nehrine bıraktığı bedenidir. Sylvia Plath'in fırına sokup boğduğu dünyaya ‘ağır’ gelen kafasıdır. Tolstoy'un çok sevdiği tren garında donarak ölürken , 3 gün sonra bulunan yırtık ayakkabısıdır. . Ömrün ortasına '35 yaş’ şiiri yazıp 46'sında ölen Cahit Sıtkı'nın kederi, İstanbul'u gözleri kapalı dinlerken , belediye çukurunu görmeyip düşerek ölen Orhan Veli'nin kaderidir.Edebiyat , keyif almak için , Yoksulluktan ve Yoksunluktan bihaber yapılamaz. -Murat Gülen
Like hırsızlığıdır bu, yapmayın.
Depremde, sevdiklerini kaybetmiş, ancak kendisi yaşayan insanlar, travmatize oldular. Beğeni almak uğruna lütfen o acı fotoğrafları paylaşmayın. Vefat eden gitti ancak yaşayanlar içlerinde o yas duygusu ile yaşıyorlar. Bazen onaylanmak önemsizdir, bazen beğenilmek anlamsızdır. Bazen sadece insan olmak gerekir, hisseden bir insan.
Reklam
Türkiye'de Yaşamak I Gelecek Kaygısı I Akıl Sağlığı
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz; youtu.be/eNWodpmKD8M Dostlar selamlar öncelikle nasılsınız umarım iyisinizdir. Biliyorsunuz ben son üç dört aydır sürekli olarak problemler içerisinde yüzen, yaşayan biriyim. Yani şöyle söyleyeyim aslında her şey vaktinde gidiyor ve benim için normal fakat genel duruma baktığınız zaman sorunlar birbirini kovalıyor. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte bunun kendimde ve çevremde daha da arttığını gördüm tabii ki bunun nedenlerini başka yerlere de bağlayabiliriz fakat genel duruma baktığınızda hobilerden tutunda almak istediğim kitaplara kadar birçok şeyin fiyatının artmasından dolayı bırakın bir kitap almak, hobilerinize bile vakit ayıramama durumuna geliyorsunuz. Kanalın ve sayfanın yaş kitlesine baktığım zaman 18-24 yaş arasını görüyorum ve bu insanların birçoğunun benimle aynı sıkıntıları yaşaması beni şu soruya itiyor. Mutlu musunuz? Gerçekten hayattan keyif alıyor musunuz? Bunu hem kendi arkadaşlarıma hem de kendime sordum fakat aldığım cevap genelde aynıydı. Geleceği göremiyorum ve karamsarım. Çok basitinden bir örnek vereyim inceleme yapmak istiyorum misal ancak biliyorum ki birçok kişi bu veyahut 1984 gibi kitapları alamayacak. Ben Twitter üzerinden ve 1000Kitap üzerinden George Orwell'in 1984 kitabını okuduğumu anlattım fakat gördüm ki birçok kişi bana Instagram ve Twitter üzerinden yazıp bu kitabı alamayacağını ve göndermemi istediler. Arkadaş biz nasıl bir konuma geldik böyle? İnsanların kitap alamayacak duruma gelmesi hem beni üzmekle birlikte hem de kendimde sorgulamaya yol açtı.
Eleştiri, Kusur, Açık sözlülük
Eleştiri yapmak nedir? Kusur söylemek nedir? Açık sözlü olmanın sınırı nedir? Birbirlerine benzer şeyler midir? Gerekli mi gereksiz midir? Toplumun bunlarla karşılaşınca tepkileri nelerdir? Gelin hep beraber cevapları çözelim: Eleştiriden başlayayım. Evet, eleştiri! Bizler neden eleştirilmeyi hakaret sayar övülmeyi bir iltifat olarak biliriz!?
Yaş almak kaçınılmaz; ama büyümek isteğe bağlıdır.
Kendime ve size not:
Kendime Not: Bazı şeyleri fazla takmayacak ve umursamayacamıkmışım öyle emrediyor ilerleyen yaşım. Yıllar geçiyor, sen dur desen de varını yoğunu geriye almak istesen de… Sadece hanendeki yaş sayısı ve pastandaki mumlar artmıyor.. Hayallerin, beklentilerin, sorumlulukların da seninle beraber artıyor. Sorumlulukların arttıkça sıkıntıların
Reklam
İlk günlerin "ne yapabilirim" telaşı ve endişesi, yardım etme isteği ile deprem bölgesindeki insanların yaralarını sarmak için hepimiz seferber olduk. Bu telaşlı hal yerini bir yas tutma sürecine bırakmış olsa da yardımlar hala çok önemli. Hatta biliyoruz ki, bu konudaki devamlılık ilerleyen haftalarda, aylarda daha da değerli olacak.
Depremden Etkilen Çocuklarımız İçin Oyuncak Yardımı
Değerli arkadaşlar Ülkece çok zor bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde vatandaşlar olarak herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Yapılabilecek her şeye karşı seferber olmuş durumdayız. Depremden etkilenen insanlarımız için yardımlar toplanıyor. Kendim de 2 gündür Ankara’daki yardım toplama merkezlerinde gelen yardımların ayrıştırılmasına ve düzenlenmesine yardım ediyorum. Gelen yardımlar yayınlanan listelere göre geliyor. Kendim özel eğitim öğretmeniyim. Ben ve iş arkadaşlarım özel eğitim öğretmenleri olarak depremden etkilen çocuklarımız için özellikle özel gereksinimli çocuklarımız için kendi uzmanlık alanımızdan hareketle oyuncak, kırtasiye malzemeleri topluyoruz. Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocuklarımız durumun boyutunun farkında değiller. Bu yüzden daha az etkilenmeleri adına normal hayat rutinleri olan oyun ve oyuna dair şeylere ulaşabilmelerini tecrübelerimizden hareketle çok önemli görüyoruz. Biz kendi adımıza baya yol kat ettik ama sizlerden de destek olması ihtimalini düşünerek buraya yazıyorum. Öncelikli olarak beklediklerimiz oyuncaklar ve kırtasiye ihtiyaçları: Pelüş oyuncak, küçük araba ve bebekler, balon, baloncuk, 2-6 arası için uygun kutu oyunları, oyun hamuru, boya kalemi ve boyama kitapları ve aklınıza gelen diğer oyuncaklar. En büyük ricamız gönderilmesi istenen malzemelerin eksiksiz, sağlam ve temiz olması. Destek olmak isteyenler ya da daha detaylı bilgi almak isteyenler bana mesaj atabilirler. Mesaj kutum herkes için açık durumda.
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
1.104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.