Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HK
Ne demiştik Yaratılmanın "tanı" ya kavuşturulması "Tanım" a ulaştırılması diye bir şey var Bu proaktif bir eylemsellikti Vahiy temel anlamda bize bunu yapar Bunun vahiy kavramsallığındaki karşılığı "kuran" demekti Yani "kuran" kavramının karşılığı "tanım" dı Rabbul alemin olan Allah irade
Üniversite edebiyat dergisi: Deniz Sarıtop gelecek tarihte hayatın her alanında çok konuşulacaktır ve felsefesi toplumun genelini kapsayan bir yaşam biçimi haline helecektir.
Reklam
İlahi kitaplarda geçen "Allah'ın isimleri" kavramı, felsefe dünyasında "ilkeler" olarak bilinir. Bu ilkeler ister bir bireyde, ister bir toplumda yaşanır olunca orası ahlaki olur. Bu ilkeler her insanın öz suyunda bulunduğu için, ilkeli insanlar veya toplumlar, bu ilkeleri öğrenme yoluyla değil, elini göğsüne atıp çıkartmayla bulur.👍 Dolayısıyla bireyin veya toplumun, Allah'ın ahlakıyla ahlaklanması için müslüman olma şartı olmaz, çünkü bu ilkeler her insanda bil kuvve bulunur. İlkeli olabilmek için biraz vicdanı, biraz aklı, biraz da kalbi, birazda hisleri olması yeterlidir. Aslında methettiğimiz her davranış ilahi isimlerdir. Hatta medeniyeti oluşturan bir çok ilkeler bile!. Örneğin, "medenî bir toplum" diye vasıflandırdığımız toplumları medenî yapan şey, bu ilkelerin o toplumlarda yaşam felsefesi haline gelmesidir. Meselâ bir yerde farklılıkların olmasına rağmen herkes orada barış içinde yaşıyorsa, orada Allah'ın Es-Selam ismi ilke edinilmiştir. Yine bir toplumda eşitlilik ilkesi ne kadar bilinçli uygulanabiliyorsa orada Allah'ın Er Rahman (genel rahmet) ismi hayat bulmuştur; veya bir toplumda adalet ne kadar çabuk ve aksatılmadan uygulanıyorsa orada Allah'ın "Şedidül ikab" ismi hayat bulmuştur. Hangi toplum bu ilkelerle yaşıyorsa, onlar eylem olarak inançlı toplumlardan Allah'a daha yakındır, çünkü Allah, tüm isimlerin bütününe verilen câmi bir isimdir. İnançlı toplumlar nesnelerden özge bir yaratıcıya inanmış, o yaratıcıyı soyutlamış ve uzaklaştırmış olabilirler. Birol Usta 👏
Caravaggio 29 Eylül 1571 - 18 Temmuz 1610 ✨️ Otuz dokuz yıllık ömür ve rakipsiz yetenek. Yaşamı boyunca hareketli günler geçiren Caravaggio'nun yaşam felsefesi şuydu: nec spe, nec metu. Yani, umut etmeden ve korkmadan yaşa! Hem kişisel yaşamında hem de sanatında bu felsefeyi uygulayan ressam, çevresinde "dengesiz biri" olarak ün salmıştı.20. yüzyılda ve günümüzde eski çağların ünlü ve yetenekli sanatçılarının yaşamlarını araştıran sanat tarihçileri, ruh bilimciler, tıp uzmanları, tarihçiler ve sosyologlar bu dâhi, aykırı, üretken kişiliklerin zihinlerinin derinliklerinde nelerin saklı olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Caravaggio'nun suç eğiliminin ve öfkesinin, eşcinsellik eğilimini reddetmeye çalışmasının dışa vurumu olduğunu ileri sürüyorlar. Alt kültürün dehlizlerini iyi bilen, asillerin ve din adamlarının da yeteneğini hayranlık duyduğu ressam, belki de yaşamın ona sunduklarını reddetmeden yaşıyordu. Sunulan şey bir aşk da olabilirdi, yeni bir resim siparişi de, kavga da... Loreta Madonnasi/ Sant' Agostino Kilisesi, Roma
Caravaggio
Caravaggio
Özgür insanın en az düşündüğü şey ölümdür; Onun felsefesi ölüm üzerine değil, yaşam üzerine bir tefekkürdür. Arkadaşlar anı yaşayalım, sadece yaşayalım, yaşamı, yaşamayı, yaşatmayı düşünelim.
SFG 2
Wittgenstein'ın "hakkında ko- muşamadığımız şeyler hakkında susmalıyız" mottosuna yanıt si- nemadan gelmektedir: "Hayır, hakkında konuşamadığımız şey- kri gösterebiliriz". Filmlerin gösterdikleri, filozofik fikrin basit bir illüstrasyonu değildir. Filozofik fikri kopyalayan değil, onun yeni bir tarzda ve hatta o fikri bile
Reklam
— Genelde umursamadığım doğrudur.
"Zayıf insanlar intikam alır. Güçlü insanlar affeder. Akıllı insanlar görmezden gelir." ~
Albert Einstein
Albert Einstein
Tanrının Psikolojik Yorumu
Tanrıya duyulan kuvvetli sevginin zihin içinde kendine yetememe ve kendiyle mutlu olamama durumlarına vurgu vardır. Birey kendi başına bir anlam diğer deyişle bir yaşam felsefesi yaratamaz ise tanrıya Freud'un deyişiyle "otoriter bir babaya" ihtiyacı vardır.Freud Tanrıyı psikolojik zayıflığın ürünü olarak nitelendirir. Bu yorumlama Nietzsche felsefesinde de hemen hemen benzerdir.
Kuşların Felsefesi
Günaydın.
Kuşların Felsefesi
Kuşların Felsefesi
'nde
Philippe J. Dubois
Philippe J. Dubois
ve
Elise Rousseau
Elise Rousseau
, "Yeniden doğmak için insanın kendindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek. Kuş, sağlıkla parlayan yeni tüylere karşılık yıpranmış tüylerini dökerken böyle yapar. Bu, onun için yaşamsaldır: Tüyleri mükem­mel durumda değilse uçamaz." der ve ekler: "Bizim için de böyledir. Tüy değiştiremememiz, geçmişten kopamamamız, çoğu kez ilerlememize ayak bağı olur." Yüklerinizden kurtulun . Hayat kısa. Var olun.
YARATILIŞ FELSEFESİ
Bazıları, "ahlak"felsefesi yapanların söylemlerinde Kur'an ve Hadislerden bahsetmediklerini vurgular, fakat Kur'an'ı Mübin'i ve Hadisler'i tetkik edenler (felsefecilerin) ifadelerinde bu hakikatleri göreceklerdir. Örneğin Epiktetos'un "düşünceler ve sohbetler" isimli eserini çevirmen ve hazırlayan
566 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.